Examples of using "Rehusó" in a sentence and their turkish translations:
Tom hareket etmeyi reddetti.
O, belgeleri imzalamayı reddetti.
- O yorum yapmaktan kaçındı.
- O, yorum yapmayı reddetti.
Tom fidyeyi ödemeyi reddetti.
Çok kampanya yapmayı reddetti.
Custer dinlemeyi reddetti.
Tom vazgeçmeyi reddetti.
Tom köpeği vurmayı reddetti.
Ne yazık ki o gelmeyi reddetti.
O, parayı almayı reddetti.
Tom bizimle poker oynamayı reddetti.
Komutan müzakere etmeyi reddetti.
Tom Mary'yi affetmeyi reddetti.
O, bir röportaj yapmayı reddetti.
Tom Fransızca konuşmayı reddetti.
Tom emri yerine getirmeyi reddetti.
Tom umudunu kaybetmeyi reddetti.
Tom adını imzalamayı reddetti.
Tom faturasını ödemeyi reddetti.
O konu hakkında daha fazla söylemeyi reddetti.
Öğrenci öğretmenine itaat etmeyi reddetti.
Arayan kişi bize adını vermeyi reddetti.
Tom benim teklifimi düşünmeyi bile reddetti.
Yemeği tiksinti ile reddetti.
O, rüşvet almayı reddetti.
Tom, hastaneye gitmeyi reddetti.
Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu