Examples of using "Dar" in a sentence and their turkish translations:
Kadınlara hak vermekten, özgürlüğünü vermekten,
Elinizden geleni yapmalısınız.
anlam katabileceğimizi hatırlatıyor,
Bir mesaj da vermek istiyorum
Ben bir ısırık alabilir miyim?
Biraz temiz hava almak istemez misiniz?
Teşekkür ederim demek istiyorum.
Daha fazla veremem.
Konuşma yapmak zorunda mıyım?
Tavsiye vermeyi sever misin?
Tekrar yürümek istemiyor musun?
Ayrıntılara girer misin?
Bana ne verebilirsin?
Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım.
Yürüyüş için dışarı çıkmayı canın istiyor mu?
Bana tarifi verebilir misiniz?
Kısa bir yürüyüş yapmak için dışarı çıkmaya ne dersin?
Onu şimdi anladın mı?
Tom'un bir hamle yapması gerekiyor.
- O yorum yapmaktan kaçındı.
- O, yorum yapmayı reddetti.
Yürüyüşe çıkalım mı?
Onu sana veremem.
Yürüyüşe gidelim.
Araba sürmeye gidelim.
Sana bir şey vereceğim.
Verecek bir şeyim yok.
Beni götürebilir misin?
İmzanızı alabilir miyim?
Ben örnek olmak zorundaydım.
Lütfen sipariş verin.
Sana başka ne verebilirim?
O kitapları bana verebilir misin?
Bir konuşma yapmak zorunda mısın?
Gezecek misin?
- Yaptıklarının bedelini ödemek zorundaydı.
- Bedelini ödemek zorundaydı.
Onu size vereceğim.
Ona ne vereceksin?
O durmadan yemek yiyor.
Bana başka bir oda verebilir misiniz?
Bana bir misal verebilir misiniz?
Yürüyüş gitmek ister misiniz?
Bir konuşma yapmamayı tercih ederim.
Fiş alabilir miyim?
- Sana yardım edebilir miyim?
- Yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?
O bir yürüyüşe gitti.
Vermek istediğim birinci mesaj
Dönüş yapmamız gerekiyorsa biz seçeriz.
ve birtakım konuda talimat almaktansa
Tabii ki, elimizden geleni yapmalıyız.
Ne kadar indirim yapabilirsin?
Yürüyüşe çıktı.
Canım yürüyüş yapmak istiyor.
- Yürüyüşe gidiyorum.
- Yürüyüşe çıkıyorum.
En azından "teşekkürler" diyebilirdin.
Bir duş almak zorundayım.
Size o bilgiyi veremem.
Bunu Tom'a verir misin?
Ben sadece hızlıca bir bakmak istiyorum.
Parayı şimdi alabilir miyim?
Onun masumiyetine tanıklık edebilirim.
Bir konuşma yapmak zorunda mısın?
Biraz çay alabilir miyim?
Yürüyüşe gidebilir miyim?
- Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- Yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
Şu anda yürümek istemiyorum.
Ona bir şans daha vereceğim.
Tom'a ne vermek istiyorsun?
İğne olmam gerekiyor mu?
Savaşmadan pes etme.
Ben uzun bir yürüyüşe çıktım.
Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Bu proje masrafını karşılamayabilir.
Lütfen ışığı açar mısınız?
Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?
Kimse doğru cevabı veremedi.
Ben sadece yürüyüşe gidiyorum.
Bunları sana veremem.
Bana tahmini bir rakam verir misin?
Anahtarı bana verecek misin?
El sıkışma yok, "haydi çak bir tane" yok, evin dışında sarılmak yok.
Ama vazgeçemezdim.
O seni hiçbir yere götürmez.
Bu bize biraz zaman kazandırmalı.
Yürüyüşe çıkacağım.Gidebilir miyim?
Dönmeden önce hafifçe fren yap.
O, bir röportaj yapmayı reddetti.
Şimdi vazgeçemeyiz.
- Sana biraz ipucu vereceğim.
- Sana biraz bahşiş vereceğim.
Teşekkür etmek istedim.
Ben bir cin ve kola alabilir miyim lütfen?
Köpeği beslemem gerek.
Onu Tom'a vereceğim.
Şimdi gidip duş alacağım.
Tom emri yerine getirmeyi reddetti.
Onu Tom'a vermeliyim.