Examples of using "Rendirse" in a sentence and their turkish translations:
Tom vazgeçmeye karar verdi.
Vazgeçmek cevap değildir.
Ama asla pes etmeyin.
Tom vazgeçmemeye karar verdi.
Tom vazgeçmeyi reddetti.
O teslim olmak zorunda kalacaktı.
O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
Tom vazgeçmeyi reddetti.
En önemli şey vazgeçmemektir.
Tom'un vazgeçmeye niyeti yoktu.
İyi işti. Asla pes etmiyoruz.
İngiliz komutan teslim olmak zorunda kaldı.
Kraliçe Liliuokalani geri çekilmek zorunda kaldı.
Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.
Sen bile ne zaman vazgeçeceğini bilmeyen bir adamsın.
Jane çikolataya olan tutkusunu durdurmalıdır.
Korsanların teslim olmaktan başka seçenekleri yoktu.
Teşviğimize rağmen, o pes etmeye karar verdi.
- Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil.
- Erkek arkadaşın problemli biri ama bu onu bırakman ya da ilişkini bitirmen için yeterli bir sebep değil.