Examples of using "Ceder" in a sentence and their turkish translations:
Tom hareket etmeyi reddetti.
Tom kımıldamayacak.
Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
Çocuk hırsızları vazgeçtiklerine dair hiçbir belirti göstermediler.
Bu evin temeli, zayıflamaya başlıyor.
Günaha karşı boyun eğmemelisin.
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederdim.
O karısını kaybettikten sonra içki içmeye başladı.