Translation of "Quitar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Quitar" in a sentence and their turkish translations:

No puedo quitar la tapa.

Kapağı açamıyorum.

¿Me puedo quitar el abrigo?

Ceketimi çıkarabilir miyim?

No pude quitar la mancha.

Lekeyi ovarak çıkaramadım.

Pero tenemos que quitar esa piedra

fakat, o taşı da çıkarmamız lazım

No se puede quitar. Está fijo.

Bu kaldırılamaz. O sabit.

No me puedo quitar eso de la cabeza.

Bunu aklımdan çıkaramıyorum.

Tendremos que quitar nuestros zapatos antes de entrar.

İçeriye girmeden önce ayakkabılarımızı çıkartmak zorundayız.

La mancha de café era difícil de quitar.

Kahve lekesini çıkarmak zordu.

Tom no podía quitar sus ojos de Mary.

Tom gözlerini Mary'den alamadı.

Quería quitar la piedra. Los que son agricultores saben

taşı çıkarmak istedi. Çiftçi olanlar bilir

¿De verdad que te van a quitar la licencia?

Gerçekten ehliyetini iptal ettirecek misin?

- ¿Aquí tengo que quitarme los zapatos?
- ¿Me tengo que quitar los zapatos aquí?

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?

Me tomará algún tiempo quitar con la pala toda la nieve del tejado.

Bütün çatının karını kürekle temizlemek biraz zaman alacak.

Después de llover y estando el suelo húmedo, es más sencillo quitar la maleza.

Yağmur yağdıktan ve zemin nemlendikten sonra yabani otları çekmek daha kolaydır.

- Ayúdame a quitar esta tapa, por favor.
- Ayúdeme a sacar esta tapa, por favor.

Lütfen bu kapağı çıkartmama yardım et.

No he podido quitar mis ojos de ti desde que he entrado en la habitación.

Bu odaya girdiğim dakikadan beri gözlerimi senden ayıramadım.

Incluso si los pernos se hubieran podido quitar a tiempo, la escotilla se abrió hacia adentro, por

Cıvatalar zamanında çıkarılabilse bile, kapak içeriye doğru açıldı ve böylece

- Tom no se puede sacar el anillo del dedo.
- Tom no se puede quitar su anillo del dedo.

Tom yüzüğünü parmağından çıkaramıyor.