Examples of using "Nube" in a sentence and their turkish translations:
Oradaki buluta bak.
bir karar destek sistemi kurduk.
Oort bulutundan haberiniz var mı acaba?
Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.
2013 yılından itibaren bulut tabanlı
Bir bulut gökyüzünde süzülüyordu.
Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.
Şu bulut balık şeklinde.
Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.
yahu iyi anladık da bu bulut ney peki?
fakat Oort bulutuna dair henüz
işte bu cisimler orada oort bulutunu oluşturdu
Araba toz bulutu kaldırdı.
Gökyüzünde bir bulut yoktu.
Neredeyse bir deve gibi görünen o bulutu görüyor musun?
Bulut bir buhar kitlesidir.
Gökyüzünde bulut yoktu.
bizim bildiğimiz yağmur bulutu gibi bir şey mi?
ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
Bulut, ayı biçimindeydi.
İlin üzerindeki bir duman bulutu var.
Bir beyaz bulut, mavi gökyüzünde yüzüyor.
Radyoaktif bulut, sınırda durdu.
Görünürde hiç bulut yoktu.
Sen kendi güneşinin yüzünü kapatmış bir bulutsun.
Oort bulutunun içerisinde kuyruklu yıldızlar hareketli halde geziyor
peki bu kadar kuyruklu yıldızın oort bulutunda ne işi var?
Gökyüzünde tek bulut bile yok.
Oort bulutuna ise sadece 300 yıl kaldı ulaşmasına
bütün kuyruklu yıldızlar Oort bulutunun içerisindeyse
bu oort bulutunun dışından geçen bir tane yıldız
Oort bulutunu keşfetmek için henüz bir görevlendirme yok şu an
Onun ağlaması bir buluttan yağmur yağmasından daha kolay.
oort bulutunun iç kısımlarına bile ulaşamadan
Bir sivrisinek sürüsü onu takip etti.
yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil