Translation of "Mira" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Mira" in a sentence and their turkish translations:

¡mira mira!

bak bak bak!

- Mira atentamente.
- Mira de cerca.
- Mira detenidamente.

Yakından bak.

¡Mira!

Seyret!

- Vigila atentamente.
- Mira atentamente.
- Mira de cerca.
- Mira con atención.

Yakından izleyin.

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.

Şu eve bakın.

- Mira al cielo.
- Mira el cielo.

Gökyüzüne bak.

- Mira allí.
- Busca allí.
- Mira ahí.

Oraya bak.

Mira allí.

Oraya bak.

- ¡Mira!
- ¡Mire!

Bak!

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.
- Mirá aquella casa.
- Mira esta casa.

Bu eve bak.

- Ven y mira esto.
- Entra y mira esto.

Bunu görmeye gel.

Mira, una bifurcación.

Bakın, burada yol ayrılıyor.

Mira la fiesta!

bayrama bak be!

Mira alrededor tuyo.

Etrafına bak.

Mira hacia adelante.

Dosdoğru bakın.

Ella dijo "mira".

"Bak." dedi.

¡Mira, está nevando!

Aa! Kar yağıyor!

Mira la imagen.

Resme bakın.

Mira quién habla.

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

¡Mira hacia atrás!

Arkana bak!

Mira aquel edificio.

Şu binaya bakın.

¡Mira a Venus!

Venüs'e bak!

Mira al cielo.

Gökyüzüne bak.

¡Mira hacia adelante!

Önüne baksana!

Mira las estrellas.

- Yıldızlara bak.
- Yıldızlara bakın.
- Yıldızlara bakınız.

- Míralo.
- Mira eso.

Şuna bak.

Mira a Tom.

Tom'a bak.

Solo mira afuera.

Sadece dışarı bak.

Mira al espejo.

Aynaya bak.

Mira qué lío.

Şu dağınıklığa bak.

¡Mira la luna!

Aya bak.

Mira el mapa.

Haritaya bak.

Mira esa fotografía.

Şu fotoğrafa bak.

Mira el precio.

Fiyata bak.

Mira al gato.

Kediye bak.

Mira esas nubes.

Şu bulutlara bakın.

Mira esta casa.

- Bu eve bak.
- Bu evi incele.

¡Mira como corren!

Nasıl koştuklarını gör!

- Mira la nube por allá.
- Mira esa nube de allá.

Oradaki buluta bak.

mira ese video primero

lütfen önce o videoyu izleyin

Wow mira el mundo!

vay be dünyaya bak!

Yo Örneklendirel. Mira ahora.

Örneklendirelim. Bakın şimdi.

Mira Youtube sin anuncios

Youtube reklamsız izleyin

Mira en su muro.

Onların duvarına bak.

¡Pero mira esos colores!

Ama şu renklere bak!

Mira por la ventana.

Pencereden dışarı bak.

Kelly, ¡mira las estrellas!

Kelly, yıldızlara bak!

Mira bien esta foto.

Bu resme iyi bakın.

Mira aquel gran edificio.

Oradaki büyük binaya bak.

Mira, estoy muy ocupado.

Bak, gerçekten meşgulüm.

- Mira cuidadosamente.
- Mirá cuidadosamente.

Dikkatle izleyin.

Mira desde más cerca.

Yakından bak.

Mira por dónde caminas.

Adımını attığın yere dikkat et.

¡Hey!, mira, es Tom.

Hey bak, bu Tom.

Mira lo que encontré.

Bak, ne buldum !

Mira esas nubes negras.

Şu siyah bulutlara bak.

¡Mira detrás de ti!

Arkana baksana!

Mira detrás de ti.

Arkana bak.

Mira a la pizarra.

Tahtaya bakın.

Mira mi coche nuevo.

Benim yeni arabama bakın.

¡Mira a esa chica!

Şu kıza bak!

Mira lo que pasó.

Ne olduğuna bak.

Mira quién está despierto.

Kim uyanık bak.

¡Mira! Una estrella fugaz.

Bak! Bir yıldız kayıyor!

Mira aquella estrella fugaz.

Şu kayan yıldıza bak.

Mira esa estrella brillante.

Şu parlayan yıldıza bak.

¡Alí, mira al caballo!

Ali ata bak!

Mira más allá del horizonte

Ufkun ötesine bak

Y Yuri mira hacia Moscú,

ve Yuri, Moskova üzerinde aşağı bakıyor

mira, ¿debo encender la cámara?

bak kamerayı açayım mı?

Mira, ¿debo encender el micrófono?

bak mikrofonu açayım mı?

mira aquí es muy importante

bakın burası çok önemli

Mira, repetiré de nuevo. ¡Ahora!

Bakın yine tekrarlayacağım. Şimdi!

Mira, ahí viene tu tren.

Bak, tren buraya geliyor.

¡Mira! Hay un avión despegando.

Bak, kalkan bir uçak var.

Ve y mira quién es.

Git ve kim olduğunu gör.

¡Mira, ha llegado el tren!

Bak! Tren geldi!

Mira a ese caballero montado.

Atın üstündeki şu şövalyeye bak.

Mira esta foto de Tom.

Tom'un bu resmine bak.

- ¡Mira eso!
- ¡Fíjate en eso!

Şuna bak!

Mira, estoy un poco ocupado.

Bak, ben biraz meşgulüm.

Mira, sé que estás ocupado.

Bak, meşgul olduğunu biliyorum.

- Mira.
- Observa.
- Observad.
- Observe.
- Observen.

İzle.

¡Mira! El avión está despegando.

Bak! Uçak kalkıyor.

Mira Groenlandia y África ahora.

Grönland ve Afrika'ya bakın.

Mira esta montaña tan alta.

- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.

Mira a ese edificio alto.

- Şu yüksek binaya bakın.
- Şu yüksek binaya bak.

Por favor, mira esta foto.

Lütfen bu resme bak.

Mira en la guía telefónica.

Telefon rehberine bakın.

- Mira éstos.
- Fíjate en éstos.

Bunlara bak.