Examples of using "Vapor" in a sentence and their turkish translations:
Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.
Motordan buhar çıkıyor.
Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.
Bulut bir buhar kitlesidir.
Bir buhar makinesi ısıyı enerjiye dönüştürür.
Öğle yemeği için Çin buğulama domuz eti köfte yedim.
Vietnamcada "haşlanmış pirinç"i nasıl söylüyorsunuz?
- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.
Birçok genç, bu cihazların su buharı ürettiğini
Muzlu kızarmış ekmek yiyorum.
Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.
Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü.