Translation of "Turquía" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Turquía" in a sentence and their turkish translations:

- Vivo en Turquía.
- Yo vivo en Turquía.

- Türkiye'de yaşıyorum.
- Türkiye'de yaşarım.

Regresó a Turquía

Türkiye'ye geri döndü

¿Vives en Turquía?

- Türkiye'de mi yaşıyorsun?
- Türkiye'de mi yaşıyorsunuz?

Soy de Turquía.

- Türkiyeliyim.
- Türkiye'denim.

Vive en Turquía.

Türkiye'de yaşıyor.

¿Estás en Turquía?

Türkiye'de misin?

Vivo en Turquía.

- Türkiye'de yaşıyorum.
- Türkiye'de yaşarım.

- ¿En dónde vives en Turquía?
- ¿Dónde vives en Turquía?

Türkiye'de nerede yaşıyorsun?

İtalyayl Turquía corona virus

İtalyayla Türkiye'nin korona virüsle

¿Él vive en Turquía?

O Türkiye'de mi yaşıyor?

¿Dónde vives en Turquía?

Türkiye'de nerede yaşıyorsun?

Siempre quise visitar Turquía.

- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istedim.
- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
- Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.

Voy a Turquía mañana.

Yarın Türkiye'ye gidiyorum.

Mañana viajo a Turquía.

Yarın Türkiye'ye gidiyorum.

- Turquía era más fuerte que Grecia.
- Turquía fue más fuerte que Grecia.

Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü.

¿Es el tsunami en Turquía?

Türkiye'de tsunami olur mu

Turquía es un país desarrollado.

- Türkiye gelişmiş bir ülkedir.
- Türkiye gelişmiş bir ülke.

Incluyendo estudiantes de Europa y Turquía,

Avrupa ve Türkiye'den öğrenciler dâhil,

Nací en Turquía de padres kurdos.

Türkiye'de doğdum, Kürt bir aileden geliyorum

Cinco almacenes fueron ocupados en Turquía,

Türkiye'de beş tane depo basıldı

Alguien está tratando de destruir Turquía.

birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor

Ankara es la capital de Turquía.

Ankara, Türkiye’nin başkentidir.

La capital de Turquía es Ankara.

Türkiye'nin başkenti Ankaradır.

¿Por qué queréis ir a Turquía?

Neden Türkiye'ye gitmek istiyorsunuz?

¿Por qué quieres ir a Turquía?

- Neden Türkiye'ye gitmek istiyorsun?
- Neden Türkiye'ye gitmek istiyorsunuz?

Erdogan es el presidente de Turquía.

Erdoğan, Türkiye'nin başkanıdır.

Turquía ha presentado una demanda inmediatamente detrás

Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı

Ahora da un ejemplo fuera de Turquía

şimdi Türkiye üzerinden bir örnek verelim

Enfrentado a este virus ahora en Turquía.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

El servicio militar obligatorio existe en Turquía.

Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.

En Turquía la mujer no tiene valor.

Türkiye'de kadının kıymeti yok.

¿Cuál es el salario mínimo en Turquía?

- Türkiye'de en düşük maaş nedir?
- Türkiye'deki en düşük maaş nedir?

¿Dónde se encuentra la embajada de Turquía?

Türkiye Büyükelçiliği nerededir ?

Acabo de encontrar en los esfuerzos internacionales Turquía

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

Afortunadamente ella ahora está en broches de Turquía

Neyseki o broş artık Türkiye'de

Más tarde debo hablar contigo acerca de Turquía.

Seninle daha sonra Türkiye hakkında konuşmalıyım.

Estambul es la ciudad más poblada de Turquía.

İstanbul Türkiye'nin en fazla nüfuslu şehridir.

Un periodista informó de inmediato la situación en Turquía

O gazeteci durumu hemen Türkiye'ye bildirdi

El pionero, el fundador de la República de Turquía.

Bunun öncüsü Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan

Boyner, Turquía, Blue, compañías como amarillear cerraron sus tiendas

Türkiye'de Boyner, Mavi, Sarar gibi firmalar mağazalarını kapattı

A partir de hoy, tenemos 947 casos en Turquía

Bugün itibariyle Türkiye'de 947 vakamız var

El río Maritsa hace frontera entre Turquía y Grecia.

Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.

Turquía tiene la mayor población de refugiados del mundo.

- Dünyanın en büyük mülteci nüfusu Türkiye'de.
- Türkiye dünyanın en büyük sığınmacı nüfusuna sahiptir.

Tengo muchos amigos que viven y trabajan en Turquía.

Türkiye'de yaşayan ve çalışan birçok arkadaşım var.

Doy por sentado que Argentina le ganará a Turquía.

Sanırım Arjantin Türkiye'yi yenecek.

Deje que el mar frente a Turquía no tenga tsunami

Bırakın Türkiye'yi hiçbir kapalı denizde tsunami olmaz

El gobierno de Turquía ha gastado 40 millones de dólares.

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

Hoy en día, no es la República Turca de Turquía

Günümüzde ise bunu Türkiye Cumhuriyeti Türkleri değil

Turquía también se encontró en sitios que contienen estas palabras.

Türkiye de bulunan siteler bu kelimeleri de içerisinde bulundurdu.

En muchos restaurantes en Turquía, kebab es el entrante principal.

Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.

Vimos en Turquía y no sería probable que ocurriera un tsunami

ve Türkiye'de tsunami ihtimalinin olmayacağını gördük

Y detrás de eso, los artefactos históricos fueron traídos a Turquía

Ve arkasından o tarihi eserler Türkiye'ye getirildi

Las pirámides egipcias fueron contrabandeadas desde Turquía. qué piensas sobre esto

Mısır pramitleri Türkiye'den kaçırıldı. bunun hakkında ne düşünüyorsunuz

Tenemos que prestar atención a Turquía a medida que esta investigación

Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor

Turquía sigue siendo el puente entre Europa y el mundo musulmán.

Türkiye, Avrupa'nın İslam alemine açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turquía está cerca de casi todos ubicados en la placa de Anatolia

Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını Anadolu levhasında yer almakta

Es un proyecto del sudeste de Turquía, el sitio se llama Göbekli Tepe.

Bu proje Türkiye'nin güneydoğusunda, kazı yerine Göbekli Tepe deniyor.

De hecho, podemos decir la existencia y título de propiedad de la turquía.

aslında Türklüğün varoluş ve tapusu da diyebiliriz

Da una gran lucha en las obras llevadas a Turquía. Director del Museo Usak

O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü

- Turquía es la heredera del Imperio Otomano.
- Turkia es la sucesora del imperio Otomano.

Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.

Hubo un tiempo en que el sultán gobernó sobre lo que hoy es Turquía.

Bugünün Türkiye'sine bir zamanlar sultan egemen oldu.

Buscar en todas partes su bolso ATF fuera de Turquía o tener otro tipo de alarmas

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

Turquía no es donde debemos tomar nuestro ejemplo de Italia. Hacemos lo mismo que hace Italia

Bizim Türkiye olarak örnek almamız gereken yer İtalya değil. Biz İtalya ne yapıyorsa aynısını yapıyoruz

El número en los Estados Unidos en Turquía ya ha dicho que teníamos una enorme cantidad de

Türkiye'de de var Amerika'daki sayıyı zaten söylemiştik muazzam miktarda

El presupuesto actual de la NASA por el presupuesto de Turquía en los pisos una vez más

Şu an NASA'nın bütçesi Türkiye'nin bütçesinden katlarca kez fazla

Con este curso, moriremos por el virus o sin dinero. Además, este problema no vive una Turquía.

Bu gidişle ya virüsten öleceğiz ya da parasızlıktan. Üstelik bu sorunu bir tek Türkiye yaşamıyor.