Translation of "Intenso" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Intenso" in a sentence and their turkish translations:

¿El olor intenso?

Ağır kokudan mı?

El calor es intenso.

Isı yoğun.

Sentí un dolor intenso.

Derin bir acı hissettim.

Tom es realmente intenso.

Tom gerçekten yoğun.

¿Cómo puedo ignorar un dolor tan intenso?

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?

Hace varios años trabajaba en un lugar intenso.

Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.

Y que puede ser tan intenso y abrumador

ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki

A veces sufría un intenso dolor de cabeza.

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.

La mordedura de esta araña provoca un dolor intenso.

Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.

No podemos jugar en exteriores por el intenso calor.

Yoğun ısı nedeniyle açık havada oynayamadık.

Entonces aparece como un solitario lobo de intenso color blanco.

bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.

El dolor era más intenso de lo que podía soportar.

Ağrı onun dayanabileceğinden daha fazlaydı.

El tráfico es intenso aquí, sobre todo por las mañanas.

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

El arte es el más intenso modo de individualismo que el mundo ha conocido.

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.

El fuego fue tan intenso que los bomberos no pudieron entrar en la casa.

Yangın o kadar yoğundu ki itfaiyeciler eve giremedi.