Examples of using "Intenso" in a sentence and their turkish translations:
Ağır kokudan mı?
Isı yoğun.
Derin bir acı hissettim.
Tom gerçekten yoğun.
Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?
Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.
ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki
Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
Yoğun ısı nedeniyle açık havada oynayamadık.
bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.
Ağrı onun dayanabileceğinden daha fazlaydı.
- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.
Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.
Yangın o kadar yoğundu ki itfaiyeciler eve giremedi.