Examples of using "Células" in a sentence and their turkish translations:
ve ciltte, hasar gördüğü zaman cilt kanseri gibi
Hücreler dokuları oluştururlar.
Ancak birkaç hücre hayatta kalır.
orada çok fazla anormal hücre var.
Kas dokusu sayısız hücreden oluşur.
Bakteriler sadece küçük, zararsız hücrelerdir.
Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur
hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor
vücudumuzda maruz kaldıkları koşulları çok temsil etmiyordu.
Siz bir kaç insan hücresi eklenmiş bir yürüyen bakteri kolonisisiniz.
Vitamin A ve C bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
yaşam basit hücrelerden öteye gidemiyor.
Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.
hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.
Bizim hücrelerde kromozomlar genetik materyalimizin bütününü içerir.
fakat hücerlerimin hangi bileşimleri üretebileceğini ve bu reaksiyonların
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
Hücrelerin gıdayı enerjiye dönüştürme güçleri var.
Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.
Eksfoliye kremler ölü ya da hasarlı cilt hücrelerini temizler.
İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.
Yani vücudunuzdaki 600 trilyon hücrenin çoğu bakteri.
Beynimizde bir milyar hücre ve on trilyon bağlantı bulunuyor.