Examples of using "Importaba" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim için önemli değildi.
Bu umurumda bile değildi.
Tek başıma oturmayı önemsemem.
Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.
Paranın umurunda olmadığını sanıyordum.
Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.
Ne yapmak zorunda olduğumu umursamadım.
çünkü farkettim ki kelimeler önemsizdi
Asıl önemli olan şey, menopozda oldukları gerçeğiydi.
Kalmamız ya da gitmemizin önemli olmadığını söyledi.
Tom umursadı.
Kadının 40, 50 ya da 60 yaşında olması bir şeyi değiştirmedi.
bunun parayla ilgili olduğu algısını sona erdiriyorlar.
Tom Mary'nin John ile çıktığını umursamıyormuş gibi davrandı.
Tom, Mary'nin John ile dışarı çıkması kendisine sorun olmamış numarası yaptı.
Bazıları savaşı kimin kazandığını umursamadığını açıkça söyledi.
Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.
Köpeğimi neyle beslediğimin sorun olmadığını düşünürdüm.
Tom için önemli olan tek şey, bizim onun patronuna karşı terbiyesiz olmamamızdı.
Umursamıyorum gibi davranmaya çalıştım.