Examples of using "Trigo" in a sentence and their turkish translations:
Buğday hasat ediyorum.
Biz burada buğday yetiştiririz.
Kanada iyi buğday üretir.
Buğdayını ne zaman hasad edeceksin?
Senin buğdayını ekmiyorum.
Orada buğday yetiştireceğim.
Biraz kıyılmış buğday ister misin?
Un buğdaydan yapılır.
Ben tarlama buğday ektim.
Sen tarlana buğday ektin.
O, tarlasında buğday ekti.
O, tarlasına buğday ekti.
Tom tarlasına buğday ekti.
Mary tarlasına buğday ekti.
Biz tarlamıza buğday ektik.
Onlar tarlalarına buğday ekti.
Bazı insanlarda buğday alerjisi vardır.
Çocuklarım buğday harman ediyorlar.
Ekmek buğdaydan yapılır.
Çiftçi tarlasına buğday ekti.
Noodles genellikle buğdaydan yapılır.
Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.
Bina buğday torbalarıyla dolu.
Mary Tom'un sahtekar olduğunu düşünüyor.
Buğday eskiden beridir bereket olarak görünür
Onlar buğday hasadının bu yıl iyi olacağını umuyorlar.
buğday ve nohut aşı gibi şeyler yapıp dağıttığını biliyoruz
Yeni geline de bol bol çocukları olsun diye buğday saçılırdı
Korona virüsü yüzünden üretilemeyen buğday sonucu un olmayacak