Examples of using "Forzado" in a sentence and their turkish translations:
Ben gitmek zorunda kaldım.
O, güçlü bir liderdi.
Tom istifa etmek için zorlandı.
Oraya gitmeye mecbur edildim.
İngiliz komutan teslim olmak zorunda kaldı.
Öğrenme zorlanılmamalıdır. Öğrenme teşvik edilmelidir.
Tom radikal bir karar vermeye zorlandı.
İstemeyerek uyuşturucuyu almak zorunda kaldım.
Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.
Eğer ki beyninizi zaten zorlamadıysanız şu an bir yorgunluk hissetmiyeceksiniz
Bütün işi yalnız yapmak zorunda bırakıldım.
Ancak aynı zamanda Kartacalı general Güney Iberya'da ki isyanlarla boğuşmak zorunda kalıyor.
Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu