Examples of using "Británico" in a sentence and their turkish translations:
Ben İngilizim.
aa
Tom'un bir İngiliz aksanı var.
İngiliz aksanını çok özledim.
İngiliz mizahını anlamıyorum.
Tom bir İngiliz vatandaşı.
Tom, İngiliz mizahını anlamıyor.
İngiliz komutan teslim olmak zorunda kaldı.
Boris Johnson, Donald Trump'ın İngiliz versiyonu.
- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.
MI6 İngiliz gizli servisidir.
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
O bir İngiliz vatandaşı fakat Hindistan'da yaşıyor.
Amerikan İngilizcesi, İngiliz İngilizcesinden daha iyi değildir.
O,bize ingilizce öğreten Britanyalı öğretmen.
İngiliz büyük elçisi Burr'un planını sevdi.
İngiliz komutan General O'Hara'nın yakalanmasına yardım ederek kendini gösterdi.
O bir İngiliz vatandaşı, ancak Hindistan'da yaşıyor.
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
Britanya İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
Bir İngiliz pasaportun varsa Avustralya'ya gitmek için bir vizeye ihtiyacın var mı?
İngiliz komutan adamlarına gece dinlenmelerini emretti.
İmparator Fransa'ya döndüğünde, İngiliz ordusunun takibini Mareşal
Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye