Translation of "Flotan" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Flotan" in a sentence and their turkish translations:

¿Sabías que los huevos podridos flotan en el agua?

Çürük yumurtaların yüzdüğünü biliyor muydun?

Los tentáculos punzantes que atrapan a las criaturas minúsculas que flotan.

Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.

Las ideas no le pertenecen a nadie, flotan en el aire.

Fikirler kimseye ait değildir, onlar havada yüzerler.

Otros son realmente pequeños y mucho más ligeros, así que flotan más lejos por el aire.

Diğerleri çok küçük ve hafif olduğundan havada daha uzun süre asılı kalırlar