Translation of "Ideas" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ideas" in a sentence and their turkish translations:

Compartimos ideas.

Biz fikirleri paylaştık.

Tengo tantas ideas.

Çok sayıda fikrim var.

Tienes buenas ideas.

İyi fikirlerin var.

Tengo muchas ideas.

Birçok fikrim var.

- Fabien tiene muchas ideas buenas.
- Fabien tiene muchas buenas ideas.

Fabien'in birçok iyi fikri vardır.

Tres ideas, tres contradicciones.

Üç fikir, üç çelişki.

Entonces hay muchas ideas

Yani bir çok fikir var

No tengo más ideas.

Fikirlerim bitti.

Sus ideas suenan alocadas.

Onun fikirleri çılgınca gözüküyor.

¿Ya tienes algunas ideas?

Herhangi bir fikrin var mı?

No le des ideas.

Ona herhangi bir fikir verme.

Lentamente vienen las ideas.

Fikirler yavaş yavaş gelir.

Tomás tiene otras ideas.

Tom'un başka fikirleri var.

Expresa tus ideas bien.

Fikrini açıkça ifade et.

Ellos tenían ideas distintas.

Onların farklı fikirleri vardı.

Se propusieron cuatro ideas.

Dört fikir önerildi.

Él tiene ideas raras.

Onun tuhaf fikirleri var.

- Ideas verdes sin color duermen furiosamente.
- Ideas verdes incoloras duermen furiosamente.

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

- Se necesitan urgentemente nuevas ideas.
- Hay una necesidad urgente de nuevas ideas.

Yeni fikirlere acil bir ihtiyaç vardır.

Estas ideas son soluciones intermedias.

Tüm bu fikirlerde ödün veriliyor.

Deja que cuente sus ideas

bırakın söylesin fikirlerini

No tengas ideas sin conocimiento

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın

Personas diferentes tienen ideas diferentes.

Farklı insanların farklı fikirleri vardır.

Sus ideas son bastante originales.

Onun fikirleri oldukça orijinaldir.

Me estoy quedando sin ideas.

Fikirlerim tükeniyor.

Tus ideas son bastante anticuadas.

Senin düşüncelerin oldukça demode.

Bill tiene muchas ideas originales.

Bill'in çok sayıda orijinal fikirleri var.

Él tiene muchas ideas originales.

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

Estoy lleno de buenas ideas.

Bende güzel fikir bitmez.

Sus ideas son una locura.

Onun fikirleri delice.

Es difícil entender sus ideas.

Onun fikirlerini anlamak zordur.

Tom tiene muchas buenas ideas.

Tom'un çok sayıda iyi fikirleri var.

Él no tiene ideas propias.

Onun kendi fikirleri yok.

- Ella explicó sus ideas con imágenes.
- Ella explicó sus ideas a través de imágenes.

Düşüncelerini resimlerle açıkladı.

"¿Por qué invierte en nuevas ideas?

Neden yeni fikirlere yatırım yaparsınız?

Y tienen ideas locas o audaces,

ve bazı çılgın ve cesur fikirleriniz varsa

Por la proximidad de las ideas

Fikirler birbirine yakın olduğu için

Y cuán especulativas son estas ideas.

ne kadar spekülatif olduğunu göstermemiz gerekiyor.

Solo tratamos de abrir las ideas

Sadece fikirleri açmaya çalışmıştık

Dispuesta a aceptar mis locas ideas.

uygulamaya sıcak bakan biri için çalışıyordum.

Hoy estoy copado de ideas locas.

Bugün bir sürü aptalca fikrim var.

Nunca se me ocurren ideas brillantes.

Parlak fikirler hiç aklıma gelmiyor.

Deberías poner tus ideas por escrito.

Fikirlerini yazmalısın.

Él puso sus ideas en práctica.

O, fikirlerini uygulamaya koydu.

Él sabía cómo comunicar sus ideas.

Fikirlerini nasıl ifade edeceğini biliyordu.

Tom tiene unas ideas muy buenas.

Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.

Sus ideas son un poco anticuadas.

Senin düşüncelerin biraz eski moda.

Todas las ideas revolucionarias son sencillas.

Tüm devrimci fikirler basittir.

Veamos si Tom tiene algunas ideas.

Tom'un herhangi bir fikri olup olmadığını görelim.

Deberíamos respetar las ideas de otros.

Diğerlerinin fikirlerine saygı göstermeliyiz.

Sus ideas rara vez son prácticas.

Senin fikirlerin nadiren pratiktir.

Tomás tenía algunas muy buenas ideas.

Tom'un bazı harika fikirleri vardı.

Tus ideas están pasadas de moda.

Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.

Su cabeza rebosaba con nuevas ideas.

Kafası yeni fikirlerle doluydu.

Tom tiene algunas ideas muy radicales.

Tom çok radikal bazı fikirleri var.

Todas las ideas surgían de ellos mismos,

ve tüm fikirlerin kendi içlerinden geldiğine tanık olmuştum.

- afortunadamente sigo expuesto regularmente a ideas interesantes -

hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum

Hablar con preocupaciones, preguntas, ideas y errores.

tamamen normal ve hatta beklenilen bir şey olması olarak tanımlıyorum.

Estos símbolos conectaban personas de ideas afines,

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

Estas imágenes representan exactamente las mismas ideas.

Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.

En realidad, tengo algunas ideas debido a

alında nedeni ile bir kaç fikrim var aslında ama

Y muchas ideas sobre cómo averiguar más.

Ve daha fazlasını keşfetmek için bir sürü fikrimiz.

Y de compartir ideas y perspectivas distintas,

ve farklı fikir ve bakış açılarını bir araya getirdikten sonra,

Tus ideas son diferentes de las mías.

Senin fikirlerin benimkinden farklı.

Deshácete de ese tipo de ideas ingenuas.

O tür safça düşüncelerden kurtul.

Me cuesta poner en palabras mis ideas.

Düşüncelerimi kelimelere dökmem zordur.

No puedo entender sus ideas para nada.

Onun fikirlerini hiç anlayamıyorum.

Mis ideas son diferentes de las tuyas.

Benim fikirlerim seninkinden farklı.

Yukichi Fukuzawa introdujo ideas occidentales en Japón.

Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.

Se me ocurren una multitud de ideas.

Pek çok fikrim var.

Esas ideas políticas surgieron en la India.

O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.

No tenía conocimiento, no podía hilar ideas.

Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.

Tengo algunas ideas buenas pero necesito dinero.

Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.

La política es una batalla de ideas.

Politika bir fikirler savaşıdır.

Ni tampoco para los que tienen otras ideas.

farklı fikirlere sahip insanlar için de.

Lo cual, señalaré, se basa en tres ideas:

ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

Los hombres de ideas cuestionaban los dogmas antiguos.

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

Todas las otras ideas tenían fallas aún mayores.

Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.

Démosle rienda suelta a nuestras ideas e imaginación,

Bu TEDGlobal 2017'de ortaya konduğu gibi

Pero el leopardo, claramente asustado, tenía otras ideas.

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

Luego tomo las ideas horribles y las redistribuyo.

Sonra korkunç fikirleri alıyorum ve onları yeniden dağıtıyorum.

No es bueno forzar nuestras ideas en otros.

Bizim fikrimizi diğerlerine kabul ettirmek iyi değildir.

Él tenía una cabeza repleta de ideas creativas.

Aklı yaratıcı fikirlerle doluydu.

"La filosofía es un manojo de ideas vacías".

[''Felsefe bir demet boş fikirdir'']

No están generando pensamientos ni ideas sobre cómo conseguirlo.

İşlerin nasıl yoluna koyulacağına dair düşünce ve fikir üretmiyorsun.

Ya ven, ahora quiero que parezca que presento ideas,

Ve gördüğünüz gibi, önemli bir noktaya temas ediyormuşum,

Queremos tomar estas ideas y encontrar formas de ampliarlas.

Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.

Y tercero, querrán cambiar su relación con las ideas.

Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.

El contraste entre las dos ideas es muy marcado.

İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.

Tom piensa que las ideas de usted son estúpidas.

Tom fikirlerinin aptalca olduğunu düşünüyor.

Ninguno de nosotros está en contra de sus ideas.

Hiçbirimiz onun fikirlerine karşı çıkmadık.

Las dos primeras ideas de esa lista crean un patrón,

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

Pero estarían sorprendidos de descubrir que no tengo tres ideas.

Ama o üç fikre sahip olmadığımı söylemem sizi şaşırtabilir.