Examples of using "Disputa" in a sentence and their turkish translations:
Kavganın talihsiz sonuçları oldu.
Fakat yer kavgası asla son bulmayacak.
Tom iş arkadaşlarının anlaşmazlığında arabuluculuk etti.
İlgili ülkeler anlaşmazlığı barışçıl yollarla çözdü.
kan davasının hiç kimseye hiç bir çıkar sağlamadığı
İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.
Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.
İran, bundan Suudi Arabistan'ı sorumlu tuttu, savaşı kızıştırdığı için.