Examples of using "Llegaron" in a sentence and their turkish translations:
Oraya nasıl gittin?
Geldiler mi?
Onlar tam zamanında vardılar.
Mektuplarımı aldın mı?
Onlar sizden önce geldi.
Onlar çok kısa sürede geldi.
Hangi sonuçlara vardılar?
John'dan başka herkes geldi.
Onlar ayrı ayrı geldi.
Geldiklerinde yağmur yağıyordu.
Mallar dün geldi.
Onların her ikisi de aynı anda geldiler.
John hariç, onların hepsi geldi.
Yeni mobilya bugün geldi.
Hemen hemen herkes zamanında geldi.
Onun isteği asla bana ulaşmadı.
Onlar iyi arkadaş olmak zorunda.
Herkes partiye zamanında geldi.
Geniş aileleri imdada yetişiyor.
Allaha şükürler olsun, sonunda vardılar.
Onlar az önce vardılar.
Herkes sınıfa zamanında geldi.
İngiltere'den bir hafta önce geldiler.
Müşteriler birbiri ardına geldi.
Sözleri onun kalbine dokundu.
Onlar içeriye geldiler.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Düşmanla anlaşmaya vardılar.
Birçok şey Çin'den Japonya'ya getirildi.
Federal arabulucular uzlaşmaya vardılar.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
Ama mesajları aldın mı?
Fırtınadan dolayı geç vardılar.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
Tom telefonuma birkaç mesaj bıraktı.
Misafirler vardığında piyano çalıyordu.
Onlar geldiklerinde ben zaten ayrılmıştım.
Son trene zamanında yetiştim.
- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.
9 Temmuzda Yeni Delhi'ye vardılar.
Tom ve Mary hava kararmadan önce Boston'a vardılar.
Öğrencilere 20 dolar verip şunu söyleyecek kadar ileri gittiler:
Evet o kadar çok yorum geldi ama sizin yorumunuz bambaşkaydı
- Sonunda dağın tepesine ulaştılar.
- Nihayet dağın zirvesine vardılar.
İtfaiyeci geldiğinde yangın çoktan sönmüştü.
Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.
Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.
İstasyona vardığında tren çoktan ayrılmıştı.
İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.
Komünistler 1949'da Çin'de iktidara geldi.
Yeni mobilyalar bugün geldi.
Onlar istasyona vardığında tren zaten gitmişti.
Avrupanın içlerine doğru akınları;Polonya,Macaristan ve balkanlara kadar ulaştı.
Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar
Bu yorumlar geldikten sonra bazı çok ağır hakaretler ve küfürler vardı
Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.
Bu elçiler Hülagü Han'ın adına oradalardı ve çok açık bir ultimatom u getirmişlerdi
bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi
Efsaneye göre, Norveçliler 400 gemi ile geldi ve kurtulanlar 24'te evlerine
Hava rüzgarlı olmasa bile, dışarıdayken daha az parçacık tişörtüne ulaştı.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
- Bu kazada beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine bu kadar çabuk gelmeleri.