Translation of "Malas" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Malas" in a sentence and their turkish translations:

Tengo malas noticias.

Kötü haberim var.

Son malas noticias.

Bu kötü haber.

Tengo malas pulgas.

Kötü bir öfkem var.

- Tengo malas noticias para ti.
- Tengo malas noticias para vosotros.

Senin için kötü haberim var.

Ay, tengo malas noticias.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

- Deberías deshacerte de estas malas hierbas.
- Deberíais deshaceros de estas malas hierbas.

Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.

Intenta evitar las malas compañías.

Kötü şirketten kaçınmaya çalışın.

Este año tuve malas notas.

Ben bu yıl kötü sonuçlar aldım.

¿Cuáles son las malas noticias?

Kötü haber nedir?

Tom hizo algunas malas inversiones.

Tom bazı kötü yatırımlar yaptı.

Las malas noticias viajan veloz.

Kötü haber çabuk yayılır.

¿Por qué pasan cosas malas?

Neden kötü şeyler oluyor?

Malos pensamientos generan malas acciones.

Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar.

Guárdese de las malas compañías.

Kötü şirketten kaçının.

La disputa tuvo malas consecuencias.

Kavganın talihsiz sonuçları oldu.

Pero tengo malas noticias para ti

Ama size kötü bir haberim var

Entonces tengo malas noticias para ti

o zaman size kötü bir haberim var

Debemos eliminar costumbres malas como esa.

Böylesine kötü bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.

No digas cosas malas de otros.

Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

Hoy recibí malas noticias de casa.

Bugün evden kötü haber aldım.

Tom, tengo malas noticias para ti.

Senin için kötü haberim var, Tom.

Me temo que tengo malas noticias.

Maalesef kötü bir haberim var.

Uno no debería decir malas palabras.

Birisi kötü kelimeler söylememeli.

- Las malas hierbas se hicieron con el jardín.
- Las malas hierbas aparecieron súbitamente en el jardín.

Bahçede yabani otlar çıktı.

Pero también existen mujeres malas y falibles.

ama aynı zamanda kötü ve hatalı kadınlar da var.

Además, las cosas malas suelen ocurrir rápidamente,

Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir

La vieja casa estaba en malas condiciones.

Eski ev kötü bir şekildeydi.

¿Estás listo para oír las malas noticias?

Kötü haberi duymaya hazır mısın?

Algunas personas son buenas, algunas son malas.

Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.

Hay muchas malas personas en el mundo.

Dünyada birçok kötü insan var.

Tus habilidades de negociación no son malas.

Müzakere becerilerin kötü değil.

Nuestro jardín estaba lleno de malas hierbas.

Bahçemiz otlarla dolu.

Los niños no pueden decir malas palabras.

Çocuklar küfürlü konuşmaz.

Tenemos señales de alerta y malas conductas ahora

uyarı levhaları ve kötü davranışlar vardır.

Poyraz Ölmez señor, tengo malas noticias para usted

Poyraz Ölmez beyefendi size kötü bir haberim var

La mujer lloró cuando oyó las malas noticias.

Kötü haberi duyduğunda kadın ağladı.

He hecho un montón de cosas muy malas.

Birçok çok kötü şeyler yaptım.

Eran los que peor aprendían de las malas noticias,

kötü haberden öğrenmede en kötüleriydi

El racismo está mal. Los racistas son malas personas.

ırkçılık yanlış, ırkçılar kötü insanlar.

Nos juzgamos a nosotros mismos por tener "malas emociones"

sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı

Ella colapsó en llanto al oír las malas noticias.

Kötü haber işitince, o gözyaşlarına boğuldu.

Tenemos que terminar con ese tipo de malas costumbres.

Bu kötü gelenekleri kaldırmalıyız.

Las malas respuestas muestran el camino hacia las buenas.

Kötü cevaplar doğru olanlara giden yolu gösterir.

Y como han visto, odio ser portadora de malas noticias,

Yani size kötü haberler vermekten nefret ediyorum

Las noticias falsas no son malas solo para el periodismo,

Yalan haber sadece gazetecilik için kötü değil.

- Lo harás por las malas o por las buenas.
- Lo harás quieras o no.
- Lo harás por las buenas o por las malas.

İstesen de istemesen de bunu yapacaksın.

Como si nos dijéramos que los murciélagos son criaturas muy malas

sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

"¿Quién le va a dar las malas noticias?" "Lo haré yo."

"Kötü haberi ona kim söyleyecek?" "Ben söyleyeceğim."

- No seas malo.
- No seas mala.
- No seáis malos.
- No seáis malas.

Kötü olmayın.

Tom había postergado darle las malas noticias a María tanto como fue posible.

Tom, Mary'ye kötü haberi söylemeyi mümkün olduğu kadar uzun süre erteledi.

Le pedí a Tom que me ayudase a sacar malas hierbas del jardín.

Tom'dan bahçedeki yabani otları çekmeme yardım etmesini istedim.

Tan pronto como Tom estuvo con Mary a solas, le dijo las malas noticias.

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.

- Él siempre habla mal de su esposa.
- Él siempre dice cosas malas de su esposa.

O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.

Te digo que es un mal general, que los ingleses son malas tropas, y esto se

Size onun kötü bir general olduğunu, İngilizlerin kötü askerler olduğunu söylüyorum ve bu sona erecek

Yo te amaré en las buenas y en las malas hasta que la muerte nos separe.

Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim.

Es absurdo dividir a las personas entre buenas y malas. Las personas son o encantadoras o aburridas.

İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.

No eres una mala persona. Eres una persona muy buena a la que le han ocurrido cosas malas.

Sen kötü biri değilsin. Başına kötü şeyler gelmiş çok iyi birisin.

Los chismes maliciosos se esparcen como incendios. Supongo que es por eso que dicen que las malas noticias viajan rápido.

Kötü niyetli dedikodular orman yangını gibi yayılır.Sanırım kötü haber tez yayılır demelerinin nedeni budur.