Examples of using "Destruir" in a sentence and their turkish translations:
Kanıtları yok etmemiz lazım.
her şeyi ama her şeyi yok edebiliyorlar
Dan kanıtı yok etmeye çalıştı.
birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor
- Tom projeyi yok etmek için bir dolap çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir entrika çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
Onların eski binayı yıkışını izledim.
Bu bomba bütün dünyayı yok edebilirdi.
burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,
ve parçalamak için sizlere sormak istedim.
bir toplumu yok etmek istiyorsanız plan çok basit
Ney'in Altıncı Kolordusunu Guttstadt yakınlarındaki
Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
Bütün dünya bir atom savaşı ile yok edilebilir.
ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor
dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.
Kısaca mektupta:Han,Sultan eğer Moğol hükmünü kabul etmez ise
Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.
Osmanlıların Eflak'a geçmek için kullandığı köprüleri yok etmeyi amaçlayan Vlad'ın Ordusu,
küresel ısınma nedeniyle iklim değişikliklerinin devam etmesi yaklaşık seksen yıl sonra