Examples of using "Desconocido" in a sentence and their turkish translations:
bilinmeyen bir bölgeye götürdü.
veya bulunup bulunmadığı bilinmiyordu daha
Bilinmeyen bölgede araba sürdük.
Tom, bilinmeyen bir sanatçıdır.
dünyadan bazı örnekler göreceğiz.
Bu ne yeni ne de bilinmeyen.
ya da sokaktaki adama,
Yoksa bilinmeyenden korku mu?
Cinayetin nedeni henüz bilinmiyor.
Dün bir yabancı bana telefon etti.
Cesaret olmazsa da bilinmeyene asla adım atamayız.
Hepimiz bilinmeyene giden yoldayız,
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
"X" sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
Düşman süvarisi, bilinmeyen bir geçit yoluyla nehri geçti.
Bir yabancı bana doğru geldi ve bana saati sordu.
Ben bir yabancıyla otel odasını paylaşmak istemiyorum.
Kurbanların bilinmeyen sayısı moloz altında kalmış olabilir.
Adresimi bir yabancıya verdiğimde dikkatli olurum.
Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.
O parkta idi, bir yabancı geldiğinde salıncakta oynuyordu, ve o, ona karamelini önerdi.
Okyanusta çoğu ada haritalanmış olmasına rağmen, okyanus tabanı genellikle bilinmemektedir.