Translation of "Territorio" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Territorio" in a sentence and their turkish translations:

Hacia territorio desconocido.

bilinmeyen bir bölgeye götürdü.

Reclama su territorio.

Burası benim, diye bağırıyor.

Conducíamos por territorio desconocido.

Bilinmeyen bölgede araba sürdük.

Esa isla es territorio americano.

O ada Amerikan bölgesidir.

Estás adentrándote en un territorio peligroso.

Tehlikeli alana adım atıyorsun.

Angola fue una vez territorio portugués.

Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.

¡Oye, menso! ¡Este es nuestro territorio!

Ya kerata! İşte burası bizim bölgemiz!

Las fuerzas armadas ocuparon todo el territorio.

Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.

Has transgredido mi territorio, ahora debo dispararte.

Benim topraklarıma girdin, şimdi sana ateş etmeliyim.

En ese momento, el territorio pertenecía a España.

- O zamanlar bölge İspanya'ya aitti.
- O zamanlar bölge İspanya'ya aitmiş.

Este es su territorio, y ese gruñido significa "aléjate".

Burası onun bölgesi ve hırlaması, "Uzak dur" anlamına geliyor.

Al finalizar la guerra, Israel controlaba todo el territorio, excepto Gaza,

Savaşın sonunda, İsrail her şeyi kontrol etti Gazze dışında toprakları, hangi Mısır

¿Por qué irse cuando se tiene el mejor territorio de la ciudad?

Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?

Saudíes e iraníes están tratando de tomar el control de ese territorio.

bölgedeki gücünü arttırmak isteyen Suud ve İranlıların iştahını da bir hayli kabartmış durumda.

Y continua las incursiones al sur en el territorio otomano por los siguientes meses .

önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.

Escipión no tiene otra opción más que retirarse, dandose cuenta de que está muy dentro en territorio hostil.

Scipio'nun geri çekilmekten başka çaresi yok, farkediyor ki düşman bölgesinin içerisinde sıkışmış.

Primero reconozcamos Ayafosya, que ha estado bajo la dominación turca y en el territorio de Truk desde 1453.

1453 yılından beri Türk hakimiyetinde ve Türk topraklarında olan Ayasofya'yı önce bir tanıyalım

Llamadas a la rendición y condujo a sus hombres en una asombrosa marcha forzada a través del territorio enemigo,

ve adamlarını , gece donmuş Dinyeper Nehri'ni geçerek, şahsen askerleri geri çekerek

Al tanto de que los ejércitos de Mehmed están luchando en Anatolia, Vlad se prepara para incursionar en el territorio otomano.

Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur