Examples of using "Debíamos" in a sentence and their turkish translations:
Korktuğumuzda sert görümek zorundaydık,
Lisedeyken, koridorda tacize uğrar
Babam gitmemiz gerektiğinde ısrar etti.
Bir gün daha orada kalmamız gerektiğini önerdim.
Rezervasyonu iptal etmemizin gerekip gerekmediğini tartıştık.
Yapmak zorunda olduğumuz başka bir şey olması gerektiğini sandım.