Examples of using "Antigua" in a sentence and their turkish translations:
Antigua'da arkadaşların var mı?
Antik Yunanistan'da mesela
Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.
Eski Roma'da kadın kendi mallarını
Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.
- Eski bir film izliyorum.
- Eski bir film seyrediyorum.
Roma eski bir şehirdir.
İlk çağ tarihini sever misin?
Antik bir çanak çıkarıldı.
Leipzig eski bir kenttir.
- Nara, çok eski bir şehirdir.
- Nara çok eski bir şehir.
Eski yöntemle yaptım.
Kimya eski bir bilimdir.
Nara Kyoto kadar eski.
Bunu hâlâ eski yolla yapmayı tercih ediyorum.
çünkü çok eski bir şaheser yapıydı
Roma antik mimarisi ile ünlüdür.
Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.
Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.
Bu caddede eski bir ev var.
Kutu bazı eski mücevherler içeriyor.
Eski Roma'da kadın bekarken babasına
Nijmegen, Hollanda'daki en eski kenttir.
Achilles antik bir Yunan kahramanıydı.
Trier, Almanya'nın en eski şehridir.
Matematik insan kadar eskidir.
Yaşadığım ev eski.
Demokrasi Antik Yunanistan kökenlidir.
Bunlar eski eksik kültürün kanıtlarıdır.
Tepedeki ev bayağı eski.
sonsuz bir ilham kaynağıdır.
Nazar çok eski bir inançtır
Yalnızca, eski hayatımı geri istedim.
Tom bahçede çok eski bir sikke buldu.
Bu eski bir yasadır.
ve en eski türden bir güç yaratmak.
buranın yalnızca eski bir fabrika olmamasıydı.
en uzun süre ayakta kalan ibadethane özelliğini korumakla beraber
Bir bakalım mı Eski Roma'yla bizim atalarımızın arasındaki
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
Eski Roma'da da böyledir aslında
Eski Roma'da kadın eve kapatılmazdı
Öylesine eski bir şarkı ki onu herkes bilir.
Bir apartman inşa etmek için eski evlerini yıkmaya karar verdiler.
Son zamanlarda eski Çin hakkında yeni gerçekler gün ışığına çıktı.
Yeni bilgisayar, eskisinden on kat daha hızlı.
Eski Roma'da ayrılık durumunda ise malı geri alabiliyordu
Çin'in tarihi Japonya'nınkinden daha eskidir.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.
Fabrika o kadar eskiydi ki sahipleri fabrikanın değersiz olduğunu düşünüyordu.
Shougongsha kadının bekaretini test etmek için eski bir Çin tekniğidir.
- Hititler, Anadolu'da yaşamış eski çağ uygarlıklarından bir tanesidir.
- Etiler, Anadolu'da yaşamış antik dönem medeniyetlerinden biridir.
Bilirsin, ben biraz eski modayımdır.
Tom yeni kamerasıyla eski kamerasının fotoğrafını çekti.
Antik Yunan'da genç yaşta ölmek "güzel ölüm" olarak görülürdü, çünkü en güzel çağınızda ölüp hep o hâlinizle hatırlanmış oluyordunuz.