Examples of using "Ejemplo" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir örnek daha ver.
mesela size bir örnek vereyim
Bana bir örnek ver.
- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.
Yani, örneğin,
Bana bir örnek ver.
Bana bir örnek daha göster.
Bana bir örnek ver.
Kötü bir örnek verdin.
Hemen bir örnek vereyim.
Bir örnek vereyim.
Bir örneğe ihtiyaçları vardır.
Örneğin, yemek.
Örneğin, maddi kayıp:
Farklı bir örnekte şöyle
Örneğin ağırlığı ne?
Diğer örnek? Empati.
, örneğin Ptlt yılları.
Bana farklı bir örnek ver.
bir de elinizde ona uzak bir dil olan Japonca var.
İşte bir örnek.
Özel bir örnek çalışalım.
- Bir örnek vermeme izin ver.
- Size bir örnek vereyim.
"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.
Mesela, el yıkamayı örnek alalım.
mesela,
Başka güzel bir örnek de
Antik Yunanistan'da mesela
Somut bir örnek vereyim.
"Kh" sesi örneğin.
Bu olay, örneğin
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek
Matematik örneğini düşünün.
Birleşik Devletler'de örneğin,
Mesela, şöyle diyebilirim:
Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.
Sen kötü bir örnek oldun.
Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
O, bana bir örnek verdi.
Ben örnek olmak zorundaydım.
- Bir örnek oluşturmam gerekiyor.
- Bir örnek oluşturmak zorundayım.
İp ucumu senden alacağım.
Bir örnek bulmak kolay.
- Lütfen bana başka bir örnek gösterin.
- Bana başka bir örnek gösterin lütfen.
Bana bir misal verebilir misiniz?
Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.
Lance Armstrong harika bir örnek.
Örneğin, yaşadığım şehir Seattle'da
Mesela, Baba filmine geri dönersek
Örneğin Julio Castro, kendisi bir doktor
Larry Page, örneğin, Jeff Bezos--
memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.
Kompozisyonunuzu örnekle karşılaştırın.
Sorunu bir örnekle açıkladı.
Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.
- Ben annemin örneğini izledim.
- Ben, annemin izinden gittim.
Kardeşinin izinden git.
"Kayak" palindromun bir örneğidir.
Bize bir örnek verebilir misin, lütfen?
Mesela, bu bir kalem.
Yukarıda verilen örneğe bak.
Teoriyi pratiğe dökmeliyim.
Örneğin maaşlar artıyor.
Borsaya bakalım mesela.
Örtük belleğin klasik örneği
Örneğin, eğer muhafazakar değerleri savunuyorsam,
size şöyle aktarayım kendimden örnek vereyim
Buna günümüzden örnek verecek olursak
şimdi Türkiye üzerinden bir örnek verelim
Yani şöyle bir örneklendirelim kavrayabilmek için
Japonca kelime "Tatoeba" "Örneğin" anlamına gelir.
Twitter saçmalık için iyi bir örnektir.
Mesela, İngilizceyi seviyor musun?
Bana bir örnek ver. Anlamıyorum.
Bu bir ticari örnek.
bir ön yargınız olduğunu fark ettiğiniz zaman
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Aynısı Oyuncak Hikâyesi'nde olmakta.
Uzmanlar, polis ağı dragnet gözetiminin güvenliği artırdığına --
örneğin astıma neden olan genlerde.
Rock konseri, bunun çok güzel bir örneği.
Örneğin burada Zimbabwe'den bir aile,
Mesela, genetik faktörleri de hesaba katmalıyız
bir saniye ya bu örnek çok verilir
düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar
şimdi bunu örnekle anlatalım
O videoda PTT ile ilgili bir örnek vermiştik
Gelelim bir de halkımızdan örnek verelim
Örneğin, göğüs kanseri olan bir kadın hasta
Mesela şuanda kullandığınız Youtube, Google'ın.