Examples of using "Última" in a sentence and their turkish translations:
Son siparişler!
- Son olarak geldi.
- Son gelen oydu.
Sende son sürüm var mı?
Sorduğum son soru
Ancak son bir şey daha;
Geçen haftaydı.
Son satırı unut.
En son o geldi.
Bu son ders mi?
Bu benim son teklifim.
Betty sonuncu geldi.
Sonuncu kimdir?
Son damlasına kadar içtim.
Onun en son romanını ilginç buldum.
Son soruya gelelim.
En son teknolojiyi kuşanarak...
son filmi ise propaganda oldu
Bu bizim son şansımız.
Son mektup benim.
İşte, en son röportaj!
En son Zelda'yı oynadın mı?
Bu son şansın.
Bu senin son uyarın.
Bu son sözün mü?
Son kurabiyeyi aldım.
Son yara ölümcüldü.
Son cümleyi anlamadım.
Bu son çağrı.
- Bu onun son saatidir.
- Bu onun son anıdır.
Bu en son moda.
Bu, son kez.
Son sınıfa gittiniz mi?
Ben son dakikada randevuyu iptal ettiğim için üzgünüm.
Burada en son ne zaman yağmur yağdı?
aşağılayıcı yorumları hatırlıyor.
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
Charlie, son sözü iptal etmeye karar verdi.
Mağazanın vitrinleri en son modayı sergiler.
Gelecek son kişiydi.
Bu sizin son şansınız olabilir.
Geçen Noel ne yaptın?
Onu son olarak ne zaman gördün?
Betty son varan kişiydi.
Son sözümü söylemedim!
Onun en son romanını ilginç buldum.
Senin için bir final sorum var.
Bu son kez olmayacak.
Bunun son kez olduğuna yemin ederim.
En son ne zaman oldu?
Neticede hepimiz öleceğiz.
Son gömleğin cepleri yok.
Önce son soruyu cevaplamak istiyorum.
Her şey son anda çözüldü.
Onu en son ne zaman gördünüz?
Son sırada oturmayı tercih ederim.
En son kime oy vermiştin?
Rica ediyorum, son bir şans daha ver.
İnsanlığın son umudusun.
Son anlatan kesinlikle ben olacaktım.
son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.
Son durağım da Florida'ydı,
en son baca görünecek şekilde
O, son sayfayı boş bıraktı.
Björk'ün en son şarkısını dinliyorum.
En son ne zaman yüzdün?
En son ne zaman dans ettin?
En son ne zaman yemek yaptın?
En son ne zaman balık avladın?
- En son ne zaman dua ettin?
- En son ne zaman namaz kıldın?
En son ne zaman oruç tuttun?
En son ne zaman ağladın?
En son ne zaman şarkı söyledin?
En son ne zaman oy verdin?
En son ne zaman ava çıktın?
En son ne zaman antrenman yaptın?
Son kurabiyeyi kim yedi?
Son oyunu çok başarılıydı.
Son mektubunu yanıtlamaktan mutluyum.
Onun yeni romanı hayli övüldü.
Son gösteri on birde devam eder.
O, son toplantıya gelmedi.
Tom benim en son mektubuma yanıt vermedi.
Bu, İngilizcede benim son cümlem olacak.
Sen karşılaşmayı umduğum son kişisin.
Tom'u en son ne zaman gördün?
Tom son toplantıya gelmedi.
Tom Mary'nin sonuncu olduğunu düşündü.
Sana son bir şans daha vereceğim.
En son ne zaman kustunuz?
Avustralya'yı en son ne zaman ziyaret ettin?
En son ne zaman bir şey kaybettiniz?
En son ne zaman futbol oynadın?
Sana son kez hatırlatacağım.
Son kezden bu yana o çok değişti.