Examples of using "усерднее" in a sentence and their turkish translations:
Bundan sonra daha sıkı çalış.
Daha sıkı çalışmaya karar verdiler.
Daha çok çalışmam gerekiyor.
Daha sıkı çalışmalıydın.
O, daha çok çalışması için onu özendirdi.
O, onu daha çok çalışması için teşvik etti.
Daha sıkı çalışmadığıma pişman oldum.
Tom daha çok çalışması gerektiğini biliyordu.
Tom'un daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum.
Gelecek yıl daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Sanırım gelecek sefer daha çok çalışacağım.
Bir sonraki dönem daha çok çalışacağım.
Tek yapmanız gereken daha çok çalışmaktır.
Tom Mary'ye daha çok çalışması gerektiğini söyledi.
Daha çok çalışacağım.
Okula daha fazla çalışmadığı için pişman oluyor.
- Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
- Fark şu: O senden daha sıkı çalışıyor.
Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.
Okulda daha çok çalışmadığıma pişmanım.
Şimdi eskiye göre daha mı sıkı çalışıyoruz?
Daha çok çalışmazsan, başarısız olursun.
O, sınıfında başka bir öğrencinin çalıştığından daha çok çalışır.
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
Daha çok Fransızca çalışmalısın.
Okuldayken daha sıkı Fransızca çalışsaydım, şimdi muhtemelen onda çok kötü olmazdım.