Examples of using "столкнётся" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bu soruna sahip olacağını sanmıyorum.
Dünya daha önce astroidler tarafından vuruldu ve bir gün tekrar olacak.
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.