Examples of using "политика" in a sentence and their turkish translations:
Bu bizim politikamız.
Dürüstlük en iyi politikadır.
Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
Bu aptalca bir politika.
Bu tartışılabilir bir politika.
Politika ikiyüzlülüktür.
Politika kirli bir iş.
Siyaset bir oyundur.
Tom politikadan hoşlanmaz.
Siyaset onun ilgisini çekmedi.
- Onun politikaya ilgisi yok.
- Onun siyasete ilgisi yok.
Brezilya önemli bir siyasetçi yitirdi.
Politikacı görevden alındı.
Artık siyasetle ilgilenmiyorum.
Ben siyasetle ilgili değilim.
Siyasetle her zaman ilgilendim.
Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.
Dürüstlük her zaman en iyi politika değildir.
Politikaya hiç ilgim yok.
O belli bir politikacının desteğine sahip.
Hukuk ve siyaset iki farklı şeydir.
Mary politika ile ilgilenir.
Politikayla ilgileniyor musun?
O, dürüst bir politikacının nadir bir örneğiydi.
tüm bu politikaların ciddi hatalar olduğunu söyler
Kültür onları birleştirirken politika insanları böler.
neden olan ülkelerin vatandaşları olan bizler
Tom dürüstlüğün gerçekten en iyi politika olup olmadığını merak ediyordu.
Evet sevgili izleyicilerim, Radikal İslam sadece politika için tehlikeli değil
Bu politika, fiyatlarda büyük bir yükselişe neden oldu.
Siyasete ilgim yok.
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.