Examples of using "простого" in a sentence and their turkish translations:
Bu süper kolay.
Kolay şeylerle başlayacağız.
Kolay bir soru ile başlayalım.
Kolay cevap yoktur.
Kolay kararlar yoktu.
- Sihirli bir değnek yok.
- Hiç gümüş mermi yok.
En büyük asal sayı mevcut değil.
Kolay bir çözüm görmüyorum.
Bu sorunun basit bir çözümü yok.
Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.
Erdoğan kendisini ortalama insanların savunucusu olarak gösteriyor
Herhangi bir asal sayının karesi bir yarıasaldır.
Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.