Examples of using "проживает" in a sentence and their turkish translations:
Dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor.
Tom şu anda Boston'da oturuyor.
- Tom Bostonda yaşıyor.
- Tom Boston'da yaşıyor.
şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.
Bu kasabada gerçekten kaç kişinin yaşadığını öğrenmeye çalıştım.
Rusya'da kaç tane azınlık yaşar?
O burada mı yaşıyor?
Guyana nüfusunun yaklaşık yüzde yedisi Müslümandır.
Şu anda, Tom Boston'da yaşıyor.
- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?
Kitap okuyan biri hayatı boyunca bin farklı hayat yaşarken, hiç kitap okumayan biri sadece tek bir hayat yaşar.
Tokyo'nun nüfusunun ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı?