Examples of using "странах" in a sentence and their turkish translations:
Kaç ülkeye gittiniz?
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Birçok ülkeye gittim.
Yabancı ülkeler güzel bir mimariye sahip.
Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.
Hangi ülkeleri ziyaret ettiniz?
Birçok ülkede besleyici gıda yetiştirmeye çok az imkân veren veya hiç imkân vermeyen
İngilizce birçok ülkede konuşulur.
Bazı ülkelerde idam cezası yasadışıdır.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.
- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Konuşma özgürlüğü bazı ülkelerde kısıtlıdır.
İngilizce birçok ülkede konuşulur.
İngilizce birçok ülkede öğretilir.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasa dışıdır.
Bu durum birçok Afrika ülkesinde böyle.
Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını
Birçok ülkenin sigara içilmesini yasaklayan yasaları var.
Esperanto dünyanın 120 ülkesinde konuşulur.
Birçok ülkenin uyuşturuculara karşı sıkı yasaları vardır.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
Her ülkede aynı şekilde işler.
Giyotin belirli ülkeler tarafından hâlâ kullanılıyor mu?
Yolsuzluk dünya genelinde birçok ülkelerde bir sorundur.
İspanyolca birçok ülkede konuşulur.
Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.
Birçok ülkede, ölüm cezası en ağır cezadır.
250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde
2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,
Şirketin 12 Avrupa ülkesinde şubesi bulunmaktadır.
Bazı ülkelerde, bir kadın olmak iyi bir şey değil.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
Şimdiye kadar 90 ülkeye gittim.
- Bazı ülkelerde bronz bir tene sahip olmanın o kadar da havalı olmadığı düşünülüyor.
- Birtakım ülkelerde insanlar güneş yanığının göze hoş gelmediğini düşünüyor.
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
Çocuk felcinin yaygın olduğu ülkelerde çalışıyordum,
şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.
Halen birçok ülkede fiziksel cezaya izin verilmektedir.
Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir.
İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.
Tom, diğer ülkelerde insanların nasıl yaşadıklarını öğrenmek istedi.
- Tom bir piyanist. Turneler için çeşitli ülkeleri ziyaret etmiştir.
- Tom, turneler aracılığıyla birçok ülkede bulunmuş bir piyanisttir.
O, 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşadı.
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine
Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.
bir çok ülkede işçi bayramı, emekçi bayramı veya 1 Mayıs bayramı olarak
Thame'deki okul ile Birleşik Devletler'deki okullar birbirinden çok farklı.
ABD'nin zenginliği genellikle gelişmemiş ülkelerin fakirliği ile karşılaştırılır.
- 25 yaşına gelinceye kadar beş farklı ülkede yaşadı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.
Şimdiye kadar ondan fazla yabancı ülkeye gittim.
Birçok ülkede tüm televizyon programlarının altyazılarının olması normaldir.
Norveç veya Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar vardır.
Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.
Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde
Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik,
Bükreş ve Budapeşte iki farklı ülkede iki farklı şehirdir.
Bilim adamı sadece Japonya'da değil fakat aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.
Birçok ülke ziyaret ettim fakat en çok Japonya'yı seviyorum.
Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.
Oxford Üniversitesi İngilizce konuşulan dünyanın en eski üniversitesidir. O, 1096 yılında kuruldu.
Bu, bazı ülkelerde bir hediye ve diğerlerinde rüşvet denilen şeydir.
Doğal tik ormanları sadece dört ülkede bulunur: Hindistan, Laos, Burma ve Tayland.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Eşcinsel evlilik, dün itibarıyla İrlanda da dahil olmak üzere dünya çapında yirmi ülkede artık yasal.
Bu kitap 36 dile çevrildi ve tüm dünyada 100 ülkeden daha fazlasında yayınlandı.
Rusya ve İran çabalarını birleştirmeli ve Kafkasya'da istikrarsızlığı önleme amacıyla lider bir rol oynamalı.
Bazı Müslüman çoğunluklu ülkelerde kızların yüksek eğitim alması oğlanlardan daha az olasıdır.
Bazı tahminlere göre, özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde 130 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu; kadın sünnetine maruz kalmaktadır.
Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.