Examples of using "практика" in a sentence and their turkish translations:
Bu normal bir iş akışıdır.
Sadece uygulamaya ihtiyacın var.
Tom'un pratiği hızla gelişti.
Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.
- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.
Teori ve pratik el ele gitmeli.
İtalya'nın uygulaması yanlış ki zaten bu durumdalar
"Bu kişiyi her gördüğümde, biliyorum ki, pratik zamanı,
Birçok ülkede tüm televizyon programlarının altyazılarının olması normaldir.
Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.
Erkek sünnetinin uygulaması farklı kültürler arasında paralel olarak gelişmiştir.