Examples of using "иммунитет" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un dokunulmazlığı var.
Dokunulmazlığım var.
Bugünlerde herkesin çiçeğe karşı bağışıklığı var.
Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.
Farkına varmadığım şey ise, benim trollerin beni bir tür aşıladığı,
Daha fazla aşılanmış insan, o kadar fazla virüse karşı hassas olanları koruyabilir.