Examples of using "захвата" in a sentence and their turkish translations:
Kayanın üzerinde el ya da ayak için tutunacak yerler yoktu.
muhtemelen Napolyon'u yakalanmaktan veya daha kötüsünden kurtaran yeni bir saldırıya öncülük etmek için soyunma istasyonundan ayrıldı .