Examples of using "желает" in a sentence and their turkish translations:
Barışı tüm dünya arzuluyor.
Tom itiraf etmeyecek.
Tom bize yardım etmeye hazır.
Tom bize zarar vermek niyetinde değil.
Tom annesini dinlemeyecektir.
- Tom kimseyi dinlemez.
- Tom kimseye kulak asmaz.
Tom bize yardım etmeye istekli değil.
- Tom'un istediği gibi yapmam gerekiyor.
- Tom'un istediği gibi yapmalıyım.
O, başına bela gelmesini istemiyor.
O, başına bela gelmesini istemiyor.
Tom sorunla ilgilenmek için isteksiz görünüyor.
Kızım beni dinlemeyecek.
Her avcı sülünün nerede olduğunu bilmek ister.
Ağabeyim yurtdışında eğitim almak istiyor.
Tom önerimizi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Tom karışmaz.
Tom gelmek istemiyor.
Tom'un burada olmak istemediği benim için belli.
Tom bu konuda benimle konuşmak istemez.
Tom yemek yemeyecek.
Tom onun için pişirdiğim hiçbir şeyi yemeyecek.
Tom bir astronot olma hayalinden vazgeçmek istemiyor.
cüretkâr bir vaadinden dolayı: Tanrı senin mutlu olmanı ister.
Eğer öğrenmek istemiyorsa, ona öğretemeyiz.
Tom artık böyle yaşamak istemediğini söylüyor.
Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
Tom zayıf görünmek istemez.
Tom bizi dinlemeyecek.
Dünyadaki herkes barış ister.
O beni neden dinlemeyecek?
O neden beni dinlemez?
O yurt dışına gitmek için hevesli.
Tom bizimle konuşmayacak.
Tom onlarla konuşmayacak.
Tom benimle konuşmayacak.
Tom bu konuda konuşmayacak.
Tom çeviri yaparken yardıma ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyor.
Bu kitap bellek ve mantıksal düşünmelerini geliştirmek isteyen herkes için faydalı olacaktır.
Tom hiç kimseyle konuşmayacak.
Tom'un bu şeyleri neden söylediğini bilmiyorum ama bahse girerim şimdi söylememiş olmayı diliyordur.
Tom seninle konuşmayacak.
Tom, Mary ile konuşmayacak.
Tom benimle konuşmaz ve ben nedenini bilmiyorum.
Tom Mary'ye bir fincan kahve isteyip istemediğini sordu.
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.