Examples of using "дождаться" in a sentence and their turkish translations:
Onu beklememize gerek var mı?
çalışmaların bitmesini beklemek zorundayız
Tom'un cevabını beklemek zorunda kalacağız.
Tom'un çağrısını beklemeliyim.
- Hafta sonunun başlaması için sabırsızlanıyorum.
- Hafta sonunun başlamasını dört gözle bekliyorum.
Tom hafta sonuna kadar bekleyemedi.
- Tom bir an önce başlamak istiyor.
- Tom başlamak için sabırsızlanıyor.
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
- Onunla tanışmak için bekleyemem.
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Tom'un onayını beklememiz gerekmiyor mu?
Tom'la tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum.
Okulun başlamasını bekleyemem.
Şimdi ayrılamayız. Tom'u beklememiz gerek.
Evlenmek için sabırsızlanıyorum.
Onlara söylemek için sabırsızlanıyorum.
Tom'u beklememiz gerekiyor.
Tom, Mary'yi görmek için sabırsızlanıyordu.
- Tom'u beklememiz gerekiyor.
- Tom'u beklemek zorundayız.
Onu görmek için sabırsızlanıyordum.
Yaşadıklarını dinlemek için sabırsızlanıyorum.
- Seni bir daha görmeyi bekleyemem.
- Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.