Examples of using "позволяли" in a sentence and their turkish translations:
hedeflerimizden ve çabalarımızdan asla vazgeçmememizi sağlayan insanlar.
Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
Ebeveynlerim senin yaşındayken onu yapmama izin vermezdi.
Tom ipi elinden geldiği kadar uzun süre tuttu.
Muhakeme gücümüzün hislerimiz tarafından gölgelenmesine izin verirsek her zaman yanlış ağaca havluyor oluruz.