Examples of using "Vale" in a sentence and their turkish translations:
Bir servete değer.
Bu çok değmez.
O buna değer.
- Bu ne kadar değer?
- Bunun ederi nedir?
Hiç değeri yok.
O ona değmez.
Risk almaya değmez.
Bu, zamanına değer mi?
Onu denemeye değer.
- Çabaya değmez.
- Bu çabaya değmez.
Bu düşünmeye değer.
Bu keşfetmeye değer.
O biraz riske değmez mi?
Bu üç yüz dolar değer.
Bu gerçekten ona değer mi?
Gerçekten ona değer.
Senin dostluğun her şeye değer.
Bu elmas ne kadar değerlidir?
Bu araştırmaya değer.
Üniversite ona değer mi?
Eğer bu yapmaya değer bir işse hakkını vererek yapmak lazım.
şunu belirtmekte de fayda var
Bu, birçok kişi için geçerlidir.
Her zaman denemeye değer.
Bu çalışmaya değer.
Bu beklemeye değmez.
Unut gitsin. O buna değmez.
Riske değer.
O buna değer mi yoksa değmez mi?
Sana göre ne kadar değer?
Macera buna değer.
O artık buna değmez.
İspanyolca öğrenmeye değer.
Bu soru 50 puan değerindedir.
- Sağlık, zenginlikten daha değerlidir.
- En büyük servet sağlıktır.
Sanırım denemeye değer.
Bunun değerli bir şey olduğunu düşünüyor musun?
O müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.
Yemek fişlerini nasıl kullanırım?
New York ziyaret etmeye değer.
Müze görülmeye değer.
Gerçek arkadaşlık paradan daha değerlidir.
O kitap okumaya değer.
- Yararı yok.
- Bu gereksiz!
İşim birçok kez daha değer.
Bu kitap okumaya değer.
Bu bir milyon yen değer.
Sanırım o riske değer.
Bu kitap okumaya değer mi?
Bu sesli kitap dinlemeye değer.
Onun buna değer olduğunu düşünüyorum.
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Kuala Lumpur ziyaret etmeye değer.
O film izlemeye değer.
Tom, Silikon Vadisi'nde çalışıyor.
Sanırım Boston ziyaret etmeye değer.
Hayatımın yaşamaya değer olup olmadığını merak ediyorum.
Şiddetli yağmur vadiye sel getirdi.
Bu film izlenmeye değer.
Aşkta ve savaşta her şey adildir.
- Bu dünya dert dünyasıdır.
- Bu dünya çile dünyasıdır.
Eski kaleler ziyaret etmeye değerdir.
Bence sormaya değer.
Bir resim bin sözcüğe bedeldir.
Ben denemeye değer olduğuna inanıyorum.
Sence bu nakliye işi kaça patlar?
Bu kitap okumaya değmez.
Bu araba tamir etmeye değmez.
Yeni müze ziyaret etmeye değer.
Acaba buna bakmaya değer mi?
Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!
Bir ağaç kovuğu incelemeye değerdir.
O müzik defalarca dinlemeye değer.
O değersizdir.
İyi kitaplar her zaman okumaya değer.
Benim hayatım yaşamaya değmez.
- Bu yüzük ne kadar değer?
- Bu yüzük ne kadar eder?
- Bu yüzük ne eder?
Bu kitap iki kez okumaya değer.
Roma ziyaret etmeye değer bir şehirdir.
Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
Bunun zaman harcamaya değer olduğunu düşünüyor musun? Öyle olduğunu sanmıyorum.
Müziksiz dünya çile dünyasıdır.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
Bir bakışın binlerce kelimeden daha fazla değerli olduğunu söylüyorlar.
O bilim adamı vadide dinozor kemikleri arıyor.
- Piyasadaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
- Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
hatırlayalım o günleri canımızı sıkmaya değmez be
Bu fotoğrafta ise tamamen kıyafeti farklı olması dikkatleri üzerine çekiyor