Examples of using "Tribunal" in a sentence and their turkish translations:
Onlar mahkemeye aynı tanığı çağırdılar.
Hakim konuştuğunda, mahkeme salonundaki herkes dinler.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
Sen hiç mahkeme davasında tanık oldun mu?
aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü
Mahkeme onu suçlu buldu ve onun vurulmasını emretti.
Bıçak Mack mahkemede kendini şöyle savunur, "Sayın Yargıç,
Mısır'ın demokratik yollarla seçilen ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi mahkemede hayatını kaybetti.
2.30'da mahkemede olmak zorundayım.