Examples of using "Caso" in a sentence and their turkish translations:
Olay çözüldü!
Durum böyle değil.
Bu durumda, polis çağırın.
Luo'nun durumunda bu, fermante fasülye loruydu.
Bu aşırı bir durum.
Dava kapandı.
Eğer o olursa beni ara.
Durumunuzu kısaca açıklayın.
Durum karmaşık.
Davada bir düzine şüpheli vardı.
Ama bu adam için öyle diyemeyiz.
yoksa imkanı yok çıkıcak
İşte gerçekten durum böyle
Tamamen farklı bir konu için,
- Sen umutsuzsun.
- Tuysem.
O umutsuz bir vaka.
Gerekirse seninle giderim.
- Durum böyle değil.
- Olay bu değil.
Tom feleğin sillesini yemiş bir kişi.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa.
Bu durumda, bir sorunumuz var.
Fadıl ilişkiyi sürdürdü.
Bir sorunun olursa beni ara.
Bu dava için üstelik ha
Ama devamında bu davayı biz kazandık
davanın süre aşımına uğrayarak kapatılması
Sen gerçekten ümitsizsin.
Acil bir durumda, 110'u çevirin.
Yangın durumunda, 119'u çevir.
Her neyse, saat kaç?
Farkında mısın bilmiyorum ama meşgulüm.
Polis olayı araştırmaya söz verdi.
Ben çok ilginç bir vaka araştırıyorum.
Bu avukat hiç dava kaybetmedi.
Bu çok nadir bir durumdur.
Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
Eğer isterseniz onu yaparım.
Cinayet davası yeniden açıldı.
Sami'nin yasak ilişkisi patladı.
Ben öyle olmadığını umuyorum.
Yangın durumunda, asansör kullanmayın.
Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.
Ama bu şehirli çete ayakta.
bisiklete binmek özel bir durumdu
Tabi bu durumda tutuklanmak kaçınılmaz oluyor
Mahallede bir başka kolera vakası var.
Acil bir durumda, bu düğmeye basın.
Acil bir durumda, polisi arayın.
Yangın durumunda, bu düğmeye basın.
Çantayı polise bırakın!
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
Geciktin zaman öğretmenden özür dile.
Gelecek hafta evleniyorum.
Acil durumda, camı kır.
Yangın durumunda, butona basın.
Fadıl ve Leyla'nın yasadışı bir ilişkisi vardı.
O davayla bir ilgim yok.
Çünkü dal aşağı düşer ve siz de yuvarlanırsınız.
İşe yararsa onu bunun içine sokmaya çalışacağız.
Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.
Fakat bu durumda aksini ispatlayamıyoruz
tabi biz bide bu durumda hayatta isek
İşte bizim bu durumda o fotoğraf karelerinin her hangi bir tanesine gidebilmemiz aslında mümkün olabilir
O kötü bir gün için kendini sigortalattı.
Kural bu duruma uygulanamaz.
Kural bizim durumumuzda geçerli değildir.
Bu durumda, peşin almak daha avantajlıdır.
Bir sorunun olursa hemen bana bildir.
- Her durumda, bu bir yanılsama.
- Her halükarda, o bir yanılsama.
- Keşke sorun bu olsaydı.
- Keşke öyle olsaydı.
Bir gün, onunla evleneceğim.
Polisler cinayet vakasını soruşturuyor.
Neyse, yarın görüşürüz.
Sen hiç mahkeme davasında tanık oldun mu?
Eğer canın istiyorsa bana bir e-posta at.
Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.
milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?
yoksa babana söylerim haa!
Bu durumda zaman ışık hıza eşitse
Diğer havarilerin verdiği tepkiler resmedilmiş bu durumda
Bir şeye ihtiyacın olması durumunda müsaitim.
Acil bir durumda, beni bu numaradan ara.
Herhangi bir durumda, bir sözden dönmek kötüdür.
Böyle garip bir davayla hiç karşılaşmadım.
Zorluk olması halinde, sorabilirsin.
Yapabileceğim bir şey varsa bana bildir.
Tom bir cinayet davasında bir şüpheli olarak tutuklandı.
Baskça ergatif bir dildir.
Eski Roma'da da böyledir aslında
Fakat yine böyle bir durumda kadına mal veya para verilmek zorunda
Geç kalmam durumunda beni beklemek zorunda değilsin.
Kötü bir gün için bir kenara bir şey koymalısın.
Onun dediği de, bu durumda geçerlidir.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Eğer mümkünse, ben dava ile ilgili yeni bilgiler almak istiyorum.
Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın.
Yapabileceğimiz bir şey varsa, sadece ara.