Translation of "Entre" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Entre" in a sentence and their turkish translations:

- Entre.
- Pode entrar!
- Entre!

İçeri gel.

Entre!

Girin!

Entre.

- Girin.
- İçeri gel.

- Entre.
- Pode entrar!
- Entre!
- Entrem!
- Entra.

Gelin.

Não entre.

Lütfen içeri gelme.

- Entre.
- Entrem.

İçeri gir.

Entre, Tom.

İçeri gel, Tom.

- Você está entre amigos.
- Estás entre amigos.

Sen dostlar arasındasın.

- Por favor, entre agora.
- Entre agora, por favor.

Lütfen şimdi giriniz.

Entre nos tumulos

Tümülüslerin içerisine girip

Entre no carro.

Arabaya bin.

Entre ou saia.

Gir veya çık.

Entre no quarto.

Odaya gel.

Corra e entre.

Acele edin ve içeri girin.

- Entre.
- Entrem.
- Entra.

İçeri gel.

Por favor, entre.

Lütfen içeri gel.

Alô, Tom. Entre.

Merhaba, Tom, içeriye gel.

Entre. Eu insisto.

İçeri buyurun. Israr ediyorum.

- Não entre! Eu estou nu.
- Não entre! Eu estou nua.
- Não entre! Eu estou sem roupa.

İçeri girme! Ben çıplağım.

- Não coma entre as refeições.
- Não comas entre as refeições.

Öğünler arası yemek yeme.

- Entre no quarto de uma vez.
- Entre logo na sala.

Hemen odaya gir.

entre as regras importantes

önemli kurallar arasında

Acabou tudo entre nós.

Aramızdaki her şey bitti.

- Não entre.
- Afaste-se!

- Yaklaşmayın!
- Yaklaşma!

Há extraterrestres entre nós!

Uzaylılar aramızda!

- Entre!
- Venha a bordo.

Gemiye gel.

Escolha entre estes dois.

Bu ikisi arasında seçim yap.

Escolha entre os dois.

İkisi arasında seç.

Dividam isto entre vocês.

Bunu kendi aranızda bölüşün.

- Não entre.
- Não entrem.

İçeri girme.

Eu trabalho entre amigos.

Ben arkadaşlar arasında çalışıyorum.

Entre e sente-se.

İçeri gir ve otur.

Não entre em pânico!

- Panik yapmayın!
- Panik yapma!

Eles estão entre nós!

Onlar aramızda!

- Dividimos o dinheiro entre nós.
- Nós dividimos o dinheiro entre a gente.
- Dividimos o dinheiro entre a gente.

- Biz parayı aramızda paylaştık.
- Parayı kendi aramızda bölüştük.

- Isto é entre mim e você.
- Isso é entre mim e você.
- Isso é entre eu e você.

Bu seninle benim aramdadır.

- Dividam o bolo entre vocês três.
- Divida o bolo entre vocês três.

Keki, üçünüz aranızda bölüşün.

- Está tudo bem entre nós dois?
- Está tudo bem entre a gente?

Aramızda her şey tamam mı?

- Ela dividiu o bolo entre os dois.
- Ela dividiu o bolo entre as duas.
- Ela repartiu o bolo entre os dois.
- Ela repartiu o bolo entre as duas.

İki kişi arasında pastayı böldü.

Planam silenciosamente entre as árvores...

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

Entre 1 e 3 anos

1 ile 3 yıl arasında

Fique entre nós, mas provavelmente

aramızda kalsın ama muhtemelen

Há um traidor entre nós.

Aramızda bir hain var.

Ele passou entre o público.

O, kalabalığın arasından geçti.

Ele é popular entre nós.

O, aramızda popülerdir.

Entre no carro, por favor.

Arabaya bin lütfen.

Quando trabalhadores precisam escolher entre

Çalışanlar hasta oldukları zaman, para kazanmak ve evde kalmak

Entre nós, não há problema

- Aramızda hiçbir problem yok.
- Aramızda hiçbir sorun yok.

Dividam o dinheiro entre si.

Parayı aranızda paylaşın.

Não aconteceu nada entre nós.

Aramızda hiçbir şey olmadı.

- Por favor, entre.
- Queiram entrar.

Lütfen içeri gel.

Entre, a porta está aberta.

Buyurun, kapı açık.

Entre e tranque a porta.

İçeri gir ve kapıyı kilitle.

Caminhamos por entre os limoeiros.

Limon ağaçlarının arasında yürürüz.

Dividam os doces entre vocês.

Mumları aranızda paylaşın.

Aqui você está entre amigos.

Burada sen arkadaşlarının arasındasın.

Entre. Estamos prestes a começar.

İçeri gelin. Başlamak üzereyiz.

- Só entre nós, aquela é minha namorada.
- Apenas entre nós, aquela é minha namorada.

Sadece aramızda kalsın, o benim kız arkadaşım.

- O que há entre você e ele?
- O que há entre vocês e ele?

Senin ve onun neyi var?

- Não tem muita diferença entre os dois.
- Não tem muita diferença entre as duas.

İkisi arasında çok fark yok.

- É um segredo entre mim e você.
- É um segredo entre ti e mim.

Bu sizin ve benim aramda bir sır.

Quantas pessoas não vivem entre vocês?

aranızda yaşamayan kaç kişi var acaba?

Todos entre nós que foram mortos

Öldürülen herhangi birimiz

Repartam o bolo entre vocês três.

- Turtayı üçünüz aranızda bölüşün.
- Pastayı üçünüz aranızda bölüşün.

Os gêmeos são indistinguíveis entre si.

İkizler birbirinden ayırt edilemez.

Dividam a pizza entre vocês três.

Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın.

As duas moças sorriram entre si.

İki leydi birbirine gülümsedi.

Ele é popular entre seus colegas.

O ,iş arkadaşları arasında popülerdir.

Tenho de escolher entre os dois.

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

Empresas entre 50 e 500 funcionários.

50 ila 500 çalışanları bulunan şirketlere uygulanıyor.

Sentei-me entre Tom e João.

Tom ve John arasında oturdum.

Deixe mais espaços entre as linhas.

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

Deve haver algum desentendimento entre nós.

Aramızda bir yanlış anlama olmalı.

Entre outras coisas, falamos do tempo.

Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.

Não há nada romântico entre nós.

Aramızda romantik bir şey yok.

- Não entre aqui.
- Não entres aqui.

Burada içeriye gelme.

Entre no carro e me espere.

Arabaya bin ve beni bekle.

Como você fala normalmente entre família?

Ailenin içinde genellikle nasıl konuşursun?

Por favor, entre e sente-se.

Lütfen içeri gir ve otur.

Tom não come entre as refeições.

Tom öğünler arasında yemek yemez.

Não está havendo nada entre nós.

- Aramızda devam eden bir şey yok.
- Bizim aramızda devam eden bir şey yok.

- Entre pelo portão.
- Entrem pelo portão.

Kapı yoluyla içeri gelin.

Encontrei esta carta entre aqueles livros.

Bu mektubu o kitapların arasında buldum.

Há uma distância entre nós há anos. Portanto, há uma proporção entre tempo e distância

Aramızda yıllarca zaman bir mesafe oluştu. Yani zaman ile mesafe arasında bir orantı var

- Qual é a diferença entre A e B?
- Qual a diferença entre A e B?

A ve B arasındaki fark nedir?

- Existe uma fina linha entre amor e ódio.
- Existe uma linha tênue entre amor e ódio.

Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.

- Não há muita diferença entre as duas escolas.
- Não tem muita diferença entre as duas escolas.

İki okul arasında çok fark yok.

- Abra a porta para que entre meu gatinho.
- Abre a porta para que entre meu gatinho.

Kedimin girmesi için kapıyı aç.

E consegue planar 150 metros entre árvores.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

Espero que você esteja entre você, mas

Eğer aranızda umuyorum yoktur ama