Examples of using "Tiver" in a sentence and their turkish translations:
Bizde ise
Eğer sorun varsa sadece sor.
Biraz zamanın olduğunda gel.
ateşiniz yüksekse,
Zamanın olursa, onu yap.
Ben yapmam gerekeni yapacağım.
Yapmanız gerekeni yapın.
Kendi çocukların olduğunda anlayacaksın.
Zamanın varsa, benimle gel.
Ya biri bizi görseydi?
Bir seçeneğiniz varsa, yumurtadan uzak durun!
Eğer sende varsa bana biraz ödünç para ver.
Şanslı olursam, zamanında varırım.
Bir sorun varsa elini kaldır.
Bir sorunuz varsa, öğretmene sorun.
insanlarla sınırlı temasa dikkar ederek?
Zamanım olursa onu yaparım.
Yapılması gerekeni yapacağım.
Dikkatli olmazsan kendini incitirsin.
Ama karantina gerektiren bir durumunuz varsa
Ne yapmak zorundaysam yapacağım.
Yapman gerekeni yapacaksın.
Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.
Altmış yaşımdayken emekli olmayı planlıyorum.
şanslıysa ve yanındaysa ve hayattaysa
Paran yoksa hiçbir şey satın alamazsın.
Bu anahtarı almazsan içeri giremeyeceksin.
Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.
Sadece yapmam gereken şeyi yapmayı planlıyorum.
Fırsat bulursan o filmi izlemelisin.
Otobüs durağına varınca seni arayacağım.
Fakat sadece bir tane varsa, o zaman sadece akşamdan yıkayın."
Ne yapacağıma karar verdiğimde seni arayacağım.
Ya ben haklıysam?
Bununla ilgili bir sorununuz varsa, patronla konuşun.
Eğer paran yoksa sana ödünç vereceğim.
Paranız varsa, lütfen bana biraz ödünç verin.
Tom'la konuştuktan sonra beni ara.
Onu seyrettiğin zaman lütfen videoyu bana ödünç ver.
Fırsat bulur bulmaz, bir ziyarete geleceğim.
İşimi dörde kadar bitirirsem sana yardım edeceğim.
İstediğin bir şey olursa benden istemeye çekinme.
Lütfen onu okumayı bitirdiğinde kitabı iade et.
Yanında para varsa, lütfen bana biraz ödünç ver.
Eğer onu bitirirsem kitabını perşembe günü iade edeceğim.
Bir dakikan varsa, ben bazı sorunlar hakkında seninle konuşmak istiyorum.
Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.
Bir araban varsa, istediğin zaman gelebilirsin ve gidebilirsin.
15 yumurtasını bırakır bırakmaz başladığı yere dönmek zorunda.
yani eğer tarlayı sürerken bir taş varsa onu çıkarırsın
Özellikle yapacak bir şeyin yoksa bana yardım etmeni isterim.
Canımın istediği her şeyi yaparım.
İhtiyacımdan fazla param varsa, banka hesabıma koyarım.
- Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
- Bir yönetici hesabınızı aktif ettikten sonra onay e-postası alacaksınız.
Tom yapması gerekeni yapmazsa lütfen bana bildir.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana "Merhaba, nasılsın?" demenin hiçbir faydası yok.
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.