Translation of "Farei" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Farei" in a sentence and their turkish translations:

Farei algo.

Bir şey yapacağım.

Farei isto.

Onu yapacağım.

Farei melhor.

Daha iyi yapacağım.

- Farei eu mesmo.
- Eu mesmo farei isso.

Ben onu kendim yapacağım.

Eu farei chá.

Biraz çay yapacağım.

Eu farei isso.

- Ben onu yapacağım.
- Onu yapacağım.
- Bunu yapacağım.

Farei de graça.

Bunu ücretsiz yapacağım.

Farei mais tarde.

Bunu daha sonra yapacağım.

Não farei nada.

- Bir şey yapmayacağım.
- Hiçbir şey yapmayacağım.

Farei como dizes.

Söylediğin gibi yapacağım.

- Farei isso se puder.
- Eu farei isso se puder.

Onu yapabilirsem yaparım.

- Farei o que vocês quiserem.
- Farei o que você quiser.
- Eu farei o que vocês quiserem.
- Eu farei o que você quiser.

Ben ne istersen yapacağım.

- Farei de tudo para ajudar.
- Eu farei qualquer coisa para ajudar.
- Farei qualquer coisa para ajudar.

Yardım etmek için bir şey yapacağım.

- Farei todo o possível.
- Eu farei tudo o que puder.

Ben elimden geleni yapacağım.

Farei o meu melhor.

Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Farei como você quiser.

İstediğin gibi yapacağım.

Farei o que puder.

Elimden geleni yapacağım.

Amanhã farei um piquenique.

Yarın pikniğe gidiyorum.

Eu te farei feliz.

- Seni mutlu edeceğim.
- Sizi mutlu edeceğim.

Não farei parte disso.

Buna katılmayacağım.

Farei isso pelo Tom.

Bunu Tom için yapıyorum.

Farei isso agora mesmo.

Bunu şimdi yapacağım.

Farei Tom fazê-lo.

Bunu Tom'a yaptıracağım.

Eu farei o resto.

- Geri kalanını yapacağım.
- Geri kalanını ben yaparım.

Farei que ele vá.

Onu göndereceğim.

Farei o trabalho amanhã.

İşi yarın yapacağım.

Farei o que quiser.

Ne istersen yapacağım.

Nunca mais farei isso.

Bunu bir daha yapmayacağım.

Eu o farei amanhã.

Onu yarın yapacağım.

Farei isso mais tarde.

Ben onu daha sonra yapacağım.

- Farei qualquer coisa que você pedir.
- Farei qualquer coisa que pedirem.

Ne istersen yapacağım.

- Eu farei isto com grande prazer.
- Isso eu farei com alegria.

Onu memnuniyetle yaparım.

- Eu farei o que for preciso.
- Farei o que for preciso.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.

- Eu farei qualquer coisa por ele.
- Farei qualquer coisa por ele.

Ben onun için bir şey yapacağım.

- Farei isso por você, Tom.
- Eu farei isso por você, Tom.

Onu senin için yapacağım, Tom.

- Eu a farei vir aqui.
- Eu farei com que ela venha aqui.

Onu buraya getirteceğim.

Eu a farei vir aqui.

Onu buraya getirteceğim.

Farei qualquer coisa que pedir.

Ben istediğin bir şeyi yapacağım.

Farei tudo o que puder.

Ben elimden gelen her şeyi yapacağım.

Eu nunca mais farei isso.

Bunu tekrar asla yapmayacağım.

Não sei o que farei.

Ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu farei isso, sem falta.

Onu mutlaka yapacağım.

Farei qualquer coisa por você.

Senin için bir şey yapacağım.

Farei com que todos saibam.

Herkese bildireceğim.

Farei mais do que isso.

Ondan fazlasını yapacağım.

Farei o que você disser.

- Ne diyorsan yapacağım.
- Ne diyorsanız yapacağım.

Farei o que eu quiser.

Ben istediğimi yapacağım.

- Eu farei.
- Eu vou fazer.

Onu yapacağım.

Eu farei tudo por você.

Senin için her şeyi yapacağım.

O que farei com você?

Seninle ne yapacağım?

Farei quando chegar meu turno.

Sıram geldiğinde yapacağım.

Farei de você um homem.

Seni bir adam edeceğim.

Farei o dever de casa.

Ödevi yapacağım.

Eu farei isso pelo Tom.

Onu Tom için yapacağım.

- Farei o que o Tom disser.
- Eu farei o que o Tom disser.

Tom ne söylediyse yapacağım.

- Farei o que tenho que fazer.
- Eu farei o que tenho que fazer.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.

- Farei tudo que puder por você.
- Eu farei tudo o que puder por vocês.

Senin için yapabileceğim her şeyi yapacağım.

- Da próxima vez, eu mesma o farei.
- Da próxima vez, eu mesmo o farei.

Bunu gelecek defa kendim yapacağım.

Eu farei qualquer tipo de trabalho.

Her türlü işi yaparım.

Farei o que tiver de fazer.

Ben yapmam gerekeni yapacağım.

Eu farei o que eu quiser.

Ne istersem onu yapacağım.

Eu não farei isso de novo.

- Onu asla tekrar yapmayacağım.
- Onu tekrar yapmayacağım.
- Bir daha yapmayacağım.

Eu farei qualquer coisa por você.

Senin için her şeyi yapacağım.

Eu farei um vídeo para você.

Senin için bir video yapacağım.

Eu farei um vídeo de você.

Senin bir videonu yapacağım.

- Eu viajarei.
- Eu farei uma viagem.

Ben bir geziye gideceğim.

O que eu farei em Roma?

Roma'da ne yapacağım?

O que eu farei em Paris?

Paris'te ne yapacağım?

Eu farei qualquer coisa, menos isso.

Bundan başka bir şey yapacağım.

Farei tudo o que for necessário.

- Ne gerekiyorsa yapacağım.
- Gereken neyse yapacağım.

Você diz que eu farei isso.

Bunu yapacağımı söylüyorsun.

Farei dezesseis anos no meu próximo aniversário.

Gelecek doğum günümde on altı olacağım.

Se eu não fizer agora, nunca farei.

Onu şimdi yapmazsam, asla yapamam.

Eu farei qualquer coisa que precisar fazer.

Ne yapmam gerekiyorsa yapacağım.

Se eu tiver tempo, eu o farei.

Zamanım olursa onu yaparım.

Farei o que tiver de ser feito.

Yapılması gerekeni yapacağım.

Eu farei um terno novo para você.

Senin için yeni bir takım elbise yapacağım.

Farei o que quer que me peça.

Her ne yapmamı istersen yapacağım.

Eu te prometo que eu farei isso.

Onu yapacağına söz veriyorum.

- Também farei isso.
- Vou fazer isso, também.

Bunu ben de yapacağım.

- Se eu não fizer agora, nunca farei.
- Se eu não fazê-lo agora, eu nunca o farei.

Onu şimdi yapmazsam, asla yapamam.

Farei um bolo para o aniversário de Maria.

Mary'nin doğum günü için bir pasta yapacağım.

Eu o farei, quer você concorde, quer não.

Sen kabul etsen de etmesende ben onu yapacağım.

Eu farei por você o que eu puder.

Senin için elimden geleni yapacağım.

Eu farei qualquer coisa que tiver de fazer.

Ne yapmak zorundaysam yapacağım.

Eu prometo que não farei isso de novo.

Bunu bir daha yapmayacağıma söz veriyorum.

Farei uma viagem para Kyoto no próximo mês.

Gelecek ay Kyoto'ya bir seyahat yapacağım.

Nunca confiei em ti e nunca o farei.

Sana asla güvenmedim ve asla güvenmeyeceğim.

- Farei um chá.
- Eu irei fazer um chá.

Çay yapacağım.

Eu farei o que eu tiver que fazer.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.

Eu farei o meu melhor, eu te prometo.

Elimden geleni yapacağım, sana söz veriyorum.

Eu farei o que o chefe me diz.

Patronun bana söylediği şeyi yapacağım.

- Eu farei tudo o que puder para ajudar o Tom.
- Farei tudo o que puder para ajudar o Tom.

Tom'a yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.