Examples of using "Alta" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek sesle okuyun.
Mary uzun boylu.
Kafam güzelleşiyor.
Bu ne kadar yüksek bir ağaç!
Tehlike! Yüksek voltaj.
Eşin uzun mu?
Bu çok uzun bir ağaç.
O uzun boylu değil.
Benim yüksek ateşim var.
Köprü yüksek.
O çok uzun boylu.
- Bu ağaç uzun.
- Bu ağaç uzundur.
Biz yüksek sesle şarkı söyledik.
Senin kızın uzun boylu.
- Sesli oku.
- Yüksek sesle oku.
Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?
yarasaların da direnci yüksek
ateşiniz yüksekse,
O yüksek bir sese sahip.
Müzik çok gürültülü.
Yüksek sesle konuşuyordum.
Tom'un yüksek ateşi var.
O, yüksek sesle konuştu.
Bu ağacın boyu ne kadardır!
Yüksek tansiyonum var.
Yüksek sesle düşünme!
O, neredeyse benim kadar uzundur.
ve sizin direnciniz yüksekse
Kitabı yüksek sesle okuyun.
Yangın yüksek binayı tahrip etti.
Lütfen yüksek sesle konuşun.
Hikayeyi yüksek sesle oku.
Üst raftaki şeye ulaşabilir misin?
Bu dağ yüksek değildir.
Bir yıldırım uzun boylu ağacı vurdu.
Tansiyonun çıkmış.
Kumiko Tom kadar uzundur.
O ondan daha uzun boyludur.
En yüksek dağa ulaşmak istiyorum.
Nem oranı yüksek olduğunda nefes almak zordur.
Elena sınıfında en uzun kız.
fark ettiniz mi direnci yüksekti hani
O senden daha uzun olabilir.
O, mektubu yüksek sesle okudu.
Çok yüksek ateşim vardı.
Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır.
Bu duvar oradakinden daha uzundur.
O neredeyse senin kadar uzun boylu.
Genç prens yüksek bir sesle konuştu.
Tom belgeyi yüksek sesle okudu.
O,onun kadar uzun değil.
O benden çok daha uzun.
Tom mektubu yüksek sesle okudu.
Tom hikayeyi yüksek sesle okudu.
O, bir uzun ince sarışındı.
Jane annesinden daha uzun oldu.
Şiiri yüksek sesle okudu.
Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.
İlaç almadan yüksek tansiyonumu nasıl düşürebilirim?
Everest dünyanın en yüksek dağıdır.
Nancy sınıfında en uzun boylu kız.
Japonya'daki en büyük dağ nedir?
Onun ateşi bir saat sonra hâlâ yüksekti.
Almanya'nın en yüksek dağı hangisidir?
Dünyadaki en yüksek dağ hangisi?
Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?
Çok uzunsun.
- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Bu Japonya'da en yüksek kule.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.
Bu ağaç yaklaşık şu ağaç kadar uzundur.
Köprü çok uzun ve çok yüksek.
Onunla yüksek sesli müzik hakkında konuşacağım.
Prenses kulenin tepesinde yaşıyor.
Ben onun kadar uzun boyluyum.
O benden çok daha uzun.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
Tom sınıfında en uzun kişi.
Zugspitze Almanya'nın en yüksek dağıdır.
Uzun boylu musun?
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
Tırmandığın en yüksek dağ hangisi?
Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.
Tom geçen ay hastaneden bırakıldı.
Leyla üst orta sınıf bir semtte yaşıyordu.
Yüksek geliri ona bir refah ömür sağladı.
Taç başın üzerinde.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
- Firma yüksek kaliteli ürünleriyle tanınmaktadır.
- Firma yüksek kaliteli ürünleri ile tanınır.
Tom yüksek sesli müziğin olduğu kulüpleri sevmiyor.
- Ben Tom kadar uzunum.
- Tom'la aynı boydayım.