Translation of "Dúvidas" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dúvidas" in a sentence and their turkish translations:

- Estou cheio de dúvidas.
- Estou cheia de dúvidas.

Şüphe doluyum.

- Eles têm algumas dúvidas.
- Elas têm algumas dúvidas.

Onların bazı şüpheleri var.

Eu tinha dúvidas.

Benim şüphelerim vardı.

Quem tem dúvidas?

Kimin soruları var?

Você tem dúvidas?

Şüphelerin mi var?

Eu não tinha dúvidas.

Hiçbir şüphem yoktu.

- Sem dúvida.
- Sem dúvidas.

Şüphesiz.

Se tiver dúvidas, pergunte.

Eğer sorun varsa sadece sor.

Tom ainda tem dúvidas.

Tom hâlâ şüpheler yaşıyor.

Tom nunca teve dúvidas.

Tom'un şüpheleri yoktu.

Não há espaço para dúvidas.

Şüpheye yer yok.

Sem dúvidas ele foi assassinado.

Onun öldürüldüğünden şüphe yok.

Eu ainda tenho algumas dúvidas.

Hâlâ bazı şüphelerim var.

Ele ainda está tendo dúvidas.

O hâlâ şüphe duyuyor.

Tom tem algumas dúvidas sérias.

Tom'un bazı ciddi kuşkuları var.

Eu tenho as minhas dúvidas.

Benim şüphelerim var.

Não havia dúvidas sobre isso.

O konuda hiçbir sorun yoktu.

- Não há dúvidas.
- Não há dúvida.

Şüphe yoktur.

Tenho dúvidas sobre a popularidade dele.

Onun popülerliği hakkında şüphelerim var.

Tom estará lá amanhã sem dúvidas.

Tom yarın kesinlikle orada olacak.

Eu tenho sérias dúvidas sobre isso.

Bunun hakkında şüphelerim var.

Não tenho dúvidas de que ele virá.

Onun geleceğinden şüphem yok.

Eu trouxe um, por via das dúvidas.

Her ihtimale karşı bir tane getirdim.

Sei que todos vocês têm dúvidas sobre mim.

Hepinizin benim hakkımda şüpheleriniz olduğunu biliyorum.

Eu tenho as minhas dúvidas quanto a isso.

Benim o konuda şüphelerim var.

Ainda há dúvidas sobre como ele venceu a eleição

seçimi nasıl kazandığı konusunda hala şüpheler var

Isso aumenta as dúvidas e se torna sal e pimenta

Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor

A senhora Harris tem muitas dúvidas sobre o destino do seu filho.

Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.

Tom não tem dúvidas de que a Mary vem para a festa.

Tom'un Mary'nin partiye geleceğinden şüphesi yok.

- Eu duvido da autenticidade do documento.
- Eu tenho dúvidas quanto à veracidade do documento.

Belgenin gerçekliğinden şüpheliyim.

Eu não acredito que vá chover, mas, por via das dúvidas, vou levar um guarda-chuva.

Yağmur yağacağını sanmıyorum ama her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

- Ter dúvidas em relação a si mesmo é o primeiro sinal de inteligência.
- Duvidar de si mesmo é o primeiro sinal de inteligência.

Kendin hakkında şüphelere sahip olmak zekanın ilk işaretidir.