Examples of using "Sussurrou" in a sentence and their turkish translations:
Sen fısıldadın.
Tom fısıldadı.
O, ona bir şey fısıldadı.
İş arkadaşlarından biri fısıldadı.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
Tom, Mary'nin kulağına fısıldadı.
Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.
- Onun kulağına tatlı ama anlamsız şeyler fısıldadı.
- Kulağına güzel ama anlamsız sözler fısıldadı.
"Suda bir köpekbalığı var "diye fısıldadı.
Tom Mary'ye bir şey fısıldadı ve o gülümsedi.
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı ve sonra odadan çıktı.
Tom öne doğru eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.