Examples of using "Suborno" in a sentence and their turkish translations:
ahlaksızlık rüşvet yolsuzluk
ve rüşveti getiriyor
Tom rüşvet vermekle suçlandı.
torpil rüşvet hayat pahalılığı
O, rüşvet almayı reddetti.
O, onun rüşvet almasını umuyordu.
üstelik rüşvet düzeni çok fazla
dini kullanan rüşvetçi dolandırıcı üç kağıtçılar
Onun hediyeyi kabul etmesi rüşvet olarak kabul edildi
O, rüşvet alacak son adamdır.
rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları