Examples of using "Esperava" in a sentence and their turkish translations:
Sessizce bekledi.
Bunu beklemiyordum.
Tom daha fazla umuyordu.
Tom'u görmeyi umuyordum.
Bu soruyu beklemiyordum.
Bugün balığa çıkmayı umuyordum.
Ben bütün bunları beklemiyordum.
Ondan daha iyisini bekliyordum.
Başka bir şey bekledin mi?
Tom bunu beklemiyordu.
Tom onu beklemiyordu.
Senden daha iyisini bekliyordum.
Onunla orada tanışmış olmayı ummuştum.
Tom bir öpücük almayı umuyordu.
- Ne kazanmayı umuyordun?
- Ne elde etmeyi umuyordun?
O seni görmeyi beklemiyordu.
Böyle bir şeyi beklemiyordum.
Konuşabileceğimizi umuyordum.
Hiç kimse benden bir şey beklemiyordu.
Senden bunu beklemiyordum!
Senden daha fazlasını umuyordum.
Onun geldiğini görmedim.
- Tom bunun gerçekleşmesini bekliyordu.
- Tom bunun olmasını umdu.
Beklediğim bu değildi.
- Bu kadar çok insan olacağını ummuyordum.
- Bu kadar insan olacağını beklemiyordum.
Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.
Bu onun umduğundan daha kısaydı.
Ne olmasını bekliyordun?
Bunu senden beklemiyordum!
Tom zam almayı ummuyordu.
Mary Tom'un onu öpmesini bekliyordu.
Dün Tom'u görmeyi umuyordum.
Bu beklediğimden daha uzun sürdü.
Bu hiç kimsenin beklediği bir şey değildi.
Onlar umduğumdan daha iyiydiler.
Bu beklediğimden daha zor.
Umduğumdan çok daha zordu.
Tokyo'ya gidince seni görmeyi umdum.
Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum.
Beklenildiği gibi, ödülü kazandı.
O umduğumdan daha iyiydi.
O umduğumdan daha iyiydi.
Arkadaş olabileceğimizi umut etmiştim.
Tom umduğum gibi bir şey değil.
Bunu beklemediğimi itiraf etmeliyim.
Bu gerçekten umduğum şey değil.
Bugün gelmeni beklemiyordum.
Bunun olmasını beklemiyordum.
Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.
Bunu yapabileceğini umuyordum.
O, onun kasabadan ayrılmasını bekliyordu.
O, onun rüşvet almasını umuyordu.
Onun olmasına gerek yoktu.
- İşler Tom'un umduğu gibi gitmedi.
- İşler Tom'un umduğu şekilde gitmedi.
- İşler Tom'un ummuş olduğu biçimde gitmedi.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.
Harika bir gün geçirdiğini umuyorum.
Ne bekliyordun?
Beni burada bulmayı ummuyordun, değil mi?
O beklediğimizden çok daha fazlaya mal oldu.
Tom Mary'nin de orada olmasını beklemişti.
Boşluk beklediğimden daha büyüktü.
O, onun sorunu çözmesini umuyordu.
Tom beklediğimden daha iyisini yaptı.
Tom beklediğimden çok daha fazla yedi.
Bu umduğumdan biraz daha uzun sürdü.
- Tom senin ne yapmanı bekledi?
- Tom senden ne yapmanı bekledi?
Her şey kusursuzdu, tam beklediğim gibi.
Tom'un burada olmasını beklediğini biliyorum.
O duymayı beklediğim en son şeydi.
- Film olmasını beklediğimden çok daha iyiydi.
- Film beklediğimden çok daha iyi ydi.
Tom Mary'nin gerçeği söylediğini umuyordu.
Çok daha fazla bekliyordum.
Tom'un toplantıda olmasını beklemiyordum.
Tom görmeyi umduğum son kişiydi.
O, onun ona pahalı bir hediye almasını umuyordu.
Onun saat 2.30'da onu araması bekleniyordu.
Tom Mary'den böyle güzel bir hediye beklemiyordu.
Tom toplantının o kadar uzun süreceğini beklemiyordu.
Gerçekten Tom'un sana gerçeği söylemesini bekliyor muydun?
Tom'un Mary'ye aşık olacağını beklemiyordum.
Tom'a sürpriz yapmayı umuyordum.
Orada görmeyi umduğum son kişi oydu.
- Umarım ne demek istediğimi anlayacaksın.
- Ne demek istediğimi anlayacağını umarım.
Tom burada görmeyi umduğum son kişiydi.
Tom Mary'nin burada olmasını beklediğini söyledi.
Hey! Seni burada görmeyi beklemiyordum. Dünya küçük, değil mi?
Tom'un onu yapacağını umduğumu bilmiyor muydun?
Kurtulmayı ummuyordu, hiç ümidi olmadığını biliyordu.
Biyolojide A almayı umuyordum ama sadece C aldım.
İşler beklediğimden biraz daha yoğundu.
Her şeyi dikkate alacak olursak, sonuç umduğumdan daha iyi.
Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.
Ne yapmamızı bekliyordun?
Shevardino'daki bir başka ileri seviye düşmanın ilerlemesini ertelemesi bekleniyor.
Durumu kontrol edemiyorum. Hiçbir şey beklediğim şekilde olmuyor.
Tom, Mary'nin pazartesi günü eve gelmesini beklediğini söyledi.
Treni beklerken platformda ileri geri yürüdü.
Tom'un ne yapmasını bekliyordun?
Benim bonusun beklediğimden biraz daha az olduğunu gördüğüm için hayal kırıklığına uğradım.